Yeni yıla 2 dk , 1 dk birazdan
Bunu gerçek saatte yazmıştım . Üsttekini !
31 Aralık 2007 Pazartesi
30 Aralık 2007 Pazar
29 Aralık 2007 Cumartesi
Hans Christian Andersen
Hans Christian Andersen
Hans Christian Andersen, 1869 yılında
Hans Christian Andersen (2 Nisan 1805 - 4 Ağustos 1875) Danimarkalı masal ustası, oyun, roman, şiir, gezi kitabı ve biyografi yazarı.
2 Nisan 1805'te bir ayakkabıcının tek oğlu olarak dünyaya geldi. 11 yaşındayken babasının ölmesi üzerine okulu bıraktı ve annesiyle birlikte temizlikçi ve çamaşırcı olarak çalışmaya başladı. 1819'da tiyatro oyuncusu olmak ümidiyle gittiği Kopenhag'da başarılı olmadı ve 1828'de Kopenhag Üniversitesi'ne girdi.
1829'da ilk önemli yapıtı sayılan 'Holmen Kanalından Amager Adasının Doğu Ucuna Bir Yürüyüş'ü yayımladı. Almanya, Fransa, İtalya, Türkiye ve İngiltere'ye geziler yaptı ve yolculuklarından gezi kitaplarına birçok malzeme çıkardı. Oyun yazarlığındaki başarısız girişimlerinden sonra köleliğin kötülüklerini anlattığı Mulatten (1840) ile dikkat çekti. 'Doğaçlamacı' (Improvisatoren, 1835) ve 'İki Barones' (De to Baronnesser, 1847) romanlarından en tanınmışlarıdır.
Asıl başarısını 'Kibritçi Kız', 'Küçük Claus ve Büyük Claus' ve 'Güzel Prenses ve Bezelye' gibi masalları içeren 'Çocuk Masalları' (1835) kitabıyla yakaladı. Masallarının bazılarında iyiliğin ve güzelliğin zaferine olan iyimser bir inanç açığa vurulurken, bazıları da oldukça kötümser ve acıklıydı ve kendi yaşamından güçlü izler taşıyordu.
1872'ye kadar masal yazmayı sürdüren Andersen 4 Ağustos 1875'te Kopenhag'da hayata veda etti.
Hans Christian Andersen, 1869 yılında
Hans Christian Andersen (2 Nisan 1805 - 4 Ağustos 1875) Danimarkalı masal ustası, oyun, roman, şiir, gezi kitabı ve biyografi yazarı.
2 Nisan 1805'te bir ayakkabıcının tek oğlu olarak dünyaya geldi. 11 yaşındayken babasının ölmesi üzerine okulu bıraktı ve annesiyle birlikte temizlikçi ve çamaşırcı olarak çalışmaya başladı. 1819'da tiyatro oyuncusu olmak ümidiyle gittiği Kopenhag'da başarılı olmadı ve 1828'de Kopenhag Üniversitesi'ne girdi.
1829'da ilk önemli yapıtı sayılan 'Holmen Kanalından Amager Adasının Doğu Ucuna Bir Yürüyüş'ü yayımladı. Almanya, Fransa, İtalya, Türkiye ve İngiltere'ye geziler yaptı ve yolculuklarından gezi kitaplarına birçok malzeme çıkardı. Oyun yazarlığındaki başarısız girişimlerinden sonra köleliğin kötülüklerini anlattığı Mulatten (1840) ile dikkat çekti. 'Doğaçlamacı' (Improvisatoren, 1835) ve 'İki Barones' (De to Baronnesser, 1847) romanlarından en tanınmışlarıdır.
Asıl başarısını 'Kibritçi Kız', 'Küçük Claus ve Büyük Claus' ve 'Güzel Prenses ve Bezelye' gibi masalları içeren 'Çocuk Masalları' (1835) kitabıyla yakaladı. Masallarının bazılarında iyiliğin ve güzelliğin zaferine olan iyimser bir inanç açığa vurulurken, bazıları da oldukça kötümser ve acıklıydı ve kendi yaşamından güçlü izler taşıyordu.
1872'ye kadar masal yazmayı sürdüren Andersen 4 Ağustos 1875'te Kopenhag'da hayata veda etti.
John Ronald Reuel Tolkien
John Ronald Reuel Tolkien
Hayatı [değiştir]
J.R.R. Tolkien (John Ronald Reuel Tolkien) 3 Ocak 1892'de İngiliz sömürgesi olan Güney Afrika'nın Bloemfontein şehrinde doğdu. Ronald'ın babası Arthur Tolkien banka müdürü idi. İngiltere Birmingham'lı olan aile kendilerine yeni bir hayat kurmak amacıyla Güney Afrika'ya yerleşmişti. Fakat iklimin getirdiği olmusuzluklar kısa zamanda anne Mabel 'i Ronald ve küçük kardeş Hilary'i de alıp İngiltere'ye dönmeye itti. Aile bir süre sonra baba Arthur'un da dönmesi ile eski günlerine kavuşacaktı. Fakat 15 Şubat 1896'da Güney Afrika'dan Arthur'un ölüm haberi geldi. Bunun üzerine Mabel çocukları alıp küçük bir köy olan Sarehole'a yerleşti. Bu köy Ronald'da derin etkiler bırakacak ömrünün kısa bir süresini burda geçirmesine rağmen hayallerinde yarattığı Hobbit diyarı Shire ile defalarca Sarehole'u ziyaret edecekti. Sarehole'da Tolkien'i etkileyen sadece yemyeşil doğası değildi. Köy yakınındaki Moseley Bataklığı, kardeşi Hillary ile her zaman oynamaya gittikleri Cole Bank Road değirmeni ve devamlı kendilerini kovaladığı için "Beyaz Ogr" adını taktıkları değirmencinin oğlu da Ronald üzerinde derin izler bıraktı.
Ronald, Birmingham'daki King Edward's Okulu'na başlayınca aile bir kez daha taşınmak zorunda kaldı. Fakat bir süre sonra aile tekrar taşınmak zorunda kaldı ve Ronald yeni taşındıkları Olver Road'a yakın olan St. Philips okuluna verildi. Bir sene sonra burs kazanınca tekrar King Edward's Okulu'na dönen Ronald birkaç sene sonra 1904 yılında şeker hastalığı yüzünde annesi Mabel'i kaybetti. Bunun üzerine çocuklar teyzeleri Beatrice'in yanına gitti ve Peder Francis Morgan'ın gözetimine verildi. King Edward's Okulu'nda iken Ronald'ın dillere büyük yatkınlığı olduğu ortaya çıktı ve bu dönemlerde Ronald kendine ait bir dili tasarlamaya başladı. Böylece Elf dillerinin temelleri atılmıştı.
Çocukluktan delikanlılık yıllarına geçerken Ronald'ı etkileyen iki büyük yapı vardı ortudukları Birmingham kentinde. 29 metrelik Perrott's Folly kulesi o yıllara göre olağanüstü büyüklüğü ile Ronald'ın beynine kazınmıştı.
1758 yılında John Perrott tarafından yapılan bu kule tuhaf mimarisi ile "Perrott'un divaneliği" ismini almıştı. Hemen bu kulenin yanında ise bir başka kule vardı. Ve bu iki kule daha sonra yazacağı Yüzüklerin Efendisi için esin kaynağı oldu. Ronald'ın gençlik yıllarına dair bir diğer önemli not ise Gamgee ismi ile o yıllarda tanışmış olmasıdır. Bu yerel pamuk markası Gamgee, Ronald'ı etkilemiş olmalı ki Frodo'nun sadık dostu Sam'e bu soyadı vermiş.
16 yaşındayken hayatını değiştirecek bir olay oldu ve hayattaki tek gerçek aşkı olan Edith ile tanıştı. Fakat Peder Morgan iki gencin görüşmelerini yasakladı. 1911 yılında Tolkien klasik diller eğitimi almak için Exeter Koleji'ne gitti ve 21 yaşını doldurduğunda hiçbir zaman unutamadığı Edith'i buldu (Söylenir ki Edith ormanda dolaştıkları bir gün onun için dans etmiş ve bu dans genç Tolkien'i çok etkilemiştir). Gençler 22 Mart 1916'da evlendiler. Üstelik Tolkien onu ikinci kez bulduğunda Edith bir başkası ile nişanlıydı.
Bu arada I. Dünya Savaşı başlamıştır. Kısa bir süre sonra Tolkien de orduya katılır ve Fransa cephesinde savaşır. İki yakın dostunu bu savaşta kaybeden Tolkien çok yakınında patlayan bir bomba yüzünden İngiltere'ye geri döner. Fakat savaş bu genç insan üzerinde unutulmaz etkiler bırakmıştır. Savaş bittiğinde Oxford English Dictionary'de iş bulan Tolkien, savaştan döndükten sonra hayatının büyük bir kısmını Oxford'da geçirir. 1945 yılında Oxford'da profesör olmasına kadar geçen zaman içerisinde 4 çocuk sahibi olur. Bu süre içerisinde devasa hayal dünyası Orta Dünya'yı oluşturmaya devam eder. İlk kitabı bir çeviri olan "Sir Gawain and The Green Knight" yayınlanır. Entellektüel bir topluluk olan "Inklings" i yakın dostu C.S. Lewis ile kurar ve 1937 yılında Hobbit'i yayınlar. Roman hem olumlu hem de olumsuz tepkiler alır. Oxford'da profesör olan Tolkien'den nasıl olup da bir masal kitabı çıktığını sorar bazıları. Ama olumsuz eleştiriler bir işe yaramaz ve Hobbit kısa zamanda popüler olur.
Hobbit, aslında, Yüzüklerin Efendisi serisinin başlangıcıdır. Orta Dünya ilk kez bu kitapta okuyucuların karşısına çıkar. Bundan sonra Tolkien Yüzüklerin Efendisi (The Lord Of The Rings) için çalışmaya başlar.
1954 yılında destansı Yüzüklerin Efendisi'nin ilk iki bölümü İngiltere'de yayınlanır ertesi sene ise üçüncü bölüm yayınlanır. Roman Hobbit'ten bile daha fazla tepki alır. Bir kısım eleştirmen tarafından Hobbit'tekinden çok daha fazla eleştiriye maruz kalır Tolkien. Oysa o sadece hayalindeki dünyayı yazıya dökmüştür o kadar.
1965 yılında Yüzüklerin Efendisi'nin Amerika Birleşik Devletleri'nde yayınlanması ile her şey birden değişir. Amerikalılar özellikle genç nüfus romanı çok sevmiştir ve roman hızla kült roman olur. Bundan sonra Tolkien için ilginç bir hayat başlar. Zaman zaman aşırı ilgiden bunalır Tolkien. Bir çok defa adres değiştirir. Sayısız kere telefon numarası değiştirir. Ama her zaman meraklı bir okuyucu ona ulaşıp sorar "Balrog nedir? Blue Wizards'lara ne oldu?".
29 Kasım 1971'de karısı Edith ölür. Tolkien bunun üzerine sadece bir sene yaşayabilir ve 2 Eylül 1973'de Kraliçe'den CBE unvanını almasından kısa bir süre sonra 81 yaşında ölür.
Hayatı [değiştir]
J.R.R. Tolkien (John Ronald Reuel Tolkien) 3 Ocak 1892'de İngiliz sömürgesi olan Güney Afrika'nın Bloemfontein şehrinde doğdu. Ronald'ın babası Arthur Tolkien banka müdürü idi. İngiltere Birmingham'lı olan aile kendilerine yeni bir hayat kurmak amacıyla Güney Afrika'ya yerleşmişti. Fakat iklimin getirdiği olmusuzluklar kısa zamanda anne Mabel 'i Ronald ve küçük kardeş Hilary'i de alıp İngiltere'ye dönmeye itti. Aile bir süre sonra baba Arthur'un da dönmesi ile eski günlerine kavuşacaktı. Fakat 15 Şubat 1896'da Güney Afrika'dan Arthur'un ölüm haberi geldi. Bunun üzerine Mabel çocukları alıp küçük bir köy olan Sarehole'a yerleşti. Bu köy Ronald'da derin etkiler bırakacak ömrünün kısa bir süresini burda geçirmesine rağmen hayallerinde yarattığı Hobbit diyarı Shire ile defalarca Sarehole'u ziyaret edecekti. Sarehole'da Tolkien'i etkileyen sadece yemyeşil doğası değildi. Köy yakınındaki Moseley Bataklığı, kardeşi Hillary ile her zaman oynamaya gittikleri Cole Bank Road değirmeni ve devamlı kendilerini kovaladığı için "Beyaz Ogr" adını taktıkları değirmencinin oğlu da Ronald üzerinde derin izler bıraktı.
Ronald, Birmingham'daki King Edward's Okulu'na başlayınca aile bir kez daha taşınmak zorunda kaldı. Fakat bir süre sonra aile tekrar taşınmak zorunda kaldı ve Ronald yeni taşındıkları Olver Road'a yakın olan St. Philips okuluna verildi. Bir sene sonra burs kazanınca tekrar King Edward's Okulu'na dönen Ronald birkaç sene sonra 1904 yılında şeker hastalığı yüzünde annesi Mabel'i kaybetti. Bunun üzerine çocuklar teyzeleri Beatrice'in yanına gitti ve Peder Francis Morgan'ın gözetimine verildi. King Edward's Okulu'nda iken Ronald'ın dillere büyük yatkınlığı olduğu ortaya çıktı ve bu dönemlerde Ronald kendine ait bir dili tasarlamaya başladı. Böylece Elf dillerinin temelleri atılmıştı.
Çocukluktan delikanlılık yıllarına geçerken Ronald'ı etkileyen iki büyük yapı vardı ortudukları Birmingham kentinde. 29 metrelik Perrott's Folly kulesi o yıllara göre olağanüstü büyüklüğü ile Ronald'ın beynine kazınmıştı.
1758 yılında John Perrott tarafından yapılan bu kule tuhaf mimarisi ile "Perrott'un divaneliği" ismini almıştı. Hemen bu kulenin yanında ise bir başka kule vardı. Ve bu iki kule daha sonra yazacağı Yüzüklerin Efendisi için esin kaynağı oldu. Ronald'ın gençlik yıllarına dair bir diğer önemli not ise Gamgee ismi ile o yıllarda tanışmış olmasıdır. Bu yerel pamuk markası Gamgee, Ronald'ı etkilemiş olmalı ki Frodo'nun sadık dostu Sam'e bu soyadı vermiş.
16 yaşındayken hayatını değiştirecek bir olay oldu ve hayattaki tek gerçek aşkı olan Edith ile tanıştı. Fakat Peder Morgan iki gencin görüşmelerini yasakladı. 1911 yılında Tolkien klasik diller eğitimi almak için Exeter Koleji'ne gitti ve 21 yaşını doldurduğunda hiçbir zaman unutamadığı Edith'i buldu (Söylenir ki Edith ormanda dolaştıkları bir gün onun için dans etmiş ve bu dans genç Tolkien'i çok etkilemiştir). Gençler 22 Mart 1916'da evlendiler. Üstelik Tolkien onu ikinci kez bulduğunda Edith bir başkası ile nişanlıydı.
Bu arada I. Dünya Savaşı başlamıştır. Kısa bir süre sonra Tolkien de orduya katılır ve Fransa cephesinde savaşır. İki yakın dostunu bu savaşta kaybeden Tolkien çok yakınında patlayan bir bomba yüzünden İngiltere'ye geri döner. Fakat savaş bu genç insan üzerinde unutulmaz etkiler bırakmıştır. Savaş bittiğinde Oxford English Dictionary'de iş bulan Tolkien, savaştan döndükten sonra hayatının büyük bir kısmını Oxford'da geçirir. 1945 yılında Oxford'da profesör olmasına kadar geçen zaman içerisinde 4 çocuk sahibi olur. Bu süre içerisinde devasa hayal dünyası Orta Dünya'yı oluşturmaya devam eder. İlk kitabı bir çeviri olan "Sir Gawain and The Green Knight" yayınlanır. Entellektüel bir topluluk olan "Inklings" i yakın dostu C.S. Lewis ile kurar ve 1937 yılında Hobbit'i yayınlar. Roman hem olumlu hem de olumsuz tepkiler alır. Oxford'da profesör olan Tolkien'den nasıl olup da bir masal kitabı çıktığını sorar bazıları. Ama olumsuz eleştiriler bir işe yaramaz ve Hobbit kısa zamanda popüler olur.
Hobbit, aslında, Yüzüklerin Efendisi serisinin başlangıcıdır. Orta Dünya ilk kez bu kitapta okuyucuların karşısına çıkar. Bundan sonra Tolkien Yüzüklerin Efendisi (The Lord Of The Rings) için çalışmaya başlar.
1954 yılında destansı Yüzüklerin Efendisi'nin ilk iki bölümü İngiltere'de yayınlanır ertesi sene ise üçüncü bölüm yayınlanır. Roman Hobbit'ten bile daha fazla tepki alır. Bir kısım eleştirmen tarafından Hobbit'tekinden çok daha fazla eleştiriye maruz kalır Tolkien. Oysa o sadece hayalindeki dünyayı yazıya dökmüştür o kadar.
1965 yılında Yüzüklerin Efendisi'nin Amerika Birleşik Devletleri'nde yayınlanması ile her şey birden değişir. Amerikalılar özellikle genç nüfus romanı çok sevmiştir ve roman hızla kült roman olur. Bundan sonra Tolkien için ilginç bir hayat başlar. Zaman zaman aşırı ilgiden bunalır Tolkien. Bir çok defa adres değiştirir. Sayısız kere telefon numarası değiştirir. Ama her zaman meraklı bir okuyucu ona ulaşıp sorar "Balrog nedir? Blue Wizards'lara ne oldu?".
29 Kasım 1971'de karısı Edith ölür. Tolkien bunun üzerine sadece bir sene yaşayabilir ve 2 Eylül 1973'de Kraliçe'den CBE unvanını almasından kısa bir süre sonra 81 yaşında ölür.
Hayatı [değiştir]
J.R.R. Tolkien (John Ronald Reuel Tolkien) 3 Ocak 1892'de İngiliz sömürgesi olan Güney Afrika'nın Bloemfontein şehrinde doğdu. Ronald'ın babası Arthur Tolkien banka müdürü idi. İngiltere Birmingham'lı olan aile kendilerine yeni bir hayat kurmak amacıyla Güney Afrika'ya yerleşmişti. Fakat iklimin getirdiği olmusuzluklar kısa zamanda anne Mabel 'i Ronald ve küçük kardeş Hilary'i de alıp İngiltere'ye dönmeye itti. Aile bir süre sonra baba Arthur'un da dönmesi ile eski günlerine kavuşacaktı. Fakat 15 Şubat 1896'da Güney Afrika'dan Arthur'un ölüm haberi geldi. Bunun üzerine Mabel çocukları alıp küçük bir köy olan Sarehole'a yerleşti. Bu köy Ronald'da derin etkiler bırakacak ömrünün kısa bir süresini burda geçirmesine rağmen hayallerinde yarattığı Hobbit diyarı Shire ile defalarca Sarehole'u ziyaret edecekti. Sarehole'da Tolkien'i etkileyen sadece yemyeşil doğası değildi. Köy yakınındaki Moseley Bataklığı, kardeşi Hillary ile her zaman oynamaya gittikleri Cole Bank Road değirmeni ve devamlı kendilerini kovaladığı için "Beyaz Ogr" adını taktıkları değirmencinin oğlu da Ronald üzerinde derin izler bıraktı.
Ronald, Birmingham'daki King Edward's Okulu'na başlayınca aile bir kez daha taşınmak zorunda kaldı. Fakat bir süre sonra aile tekrar taşınmak zorunda kaldı ve Ronald yeni taşındıkları Olver Road'a yakın olan St. Philips okuluna verildi. Bir sene sonra burs kazanınca tekrar King Edward's Okulu'na dönen Ronald birkaç sene sonra 1904 yılında şeker hastalığı yüzünde annesi Mabel'i kaybetti. Bunun üzerine çocuklar teyzeleri Beatrice'in yanına gitti ve Peder Francis Morgan'ın gözetimine verildi. King Edward's Okulu'nda iken Ronald'ın dillere büyük yatkınlığı olduğu ortaya çıktı ve bu dönemlerde Ronald kendine ait bir dili tasarlamaya başladı. Böylece Elf dillerinin temelleri atılmıştı.
Çocukluktan delikanlılık yıllarına geçerken Ronald'ı etkileyen iki büyük yapı vardı ortudukları Birmingham kentinde. 29 metrelik Perrott's Folly kulesi o yıllara göre olağanüstü büyüklüğü ile Ronald'ın beynine kazınmıştı.
1758 yılında John Perrott tarafından yapılan bu kule tuhaf mimarisi ile "Perrott'un divaneliği" ismini almıştı. Hemen bu kulenin yanında ise bir başka kule vardı. Ve bu iki kule daha sonra yazacağı Yüzüklerin Efendisi için esin kaynağı oldu. Ronald'ın gençlik yıllarına dair bir diğer önemli not ise Gamgee ismi ile o yıllarda tanışmış olmasıdır. Bu yerel pamuk markası Gamgee, Ronald'ı etkilemiş olmalı ki Frodo'nun sadık dostu Sam'e bu soyadı vermiş.
16 yaşındayken hayatını değiştirecek bir olay oldu ve hayattaki tek gerçek aşkı olan Edith ile tanıştı. Fakat Peder Morgan iki gencin görüşmelerini yasakladı. 1911 yılında Tolkien klasik diller eğitimi almak için Exeter Koleji'ne gitti ve 21 yaşını doldurduğunda hiçbir zaman unutamadığı Edith'i buldu (Söylenir ki Edith ormanda dolaştıkları bir gün onun için dans etmiş ve bu dans genç Tolkien'i çok etkilemiştir). Gençler 22 Mart 1916'da evlendiler. Üstelik Tolkien onu ikinci kez bulduğunda Edith bir başkası ile nişanlıydı.
Bu arada I. Dünya Savaşı başlamıştır. Kısa bir süre sonra Tolkien de orduya katılır ve Fransa cephesinde savaşır. İki yakın dostunu bu savaşta kaybeden Tolkien çok yakınında patlayan bir bomba yüzünden İngiltere'ye geri döner. Fakat savaş bu genç insan üzerinde unutulmaz etkiler bırakmıştır. Savaş bittiğinde Oxford English Dictionary'de iş bulan Tolkien, savaştan döndükten sonra hayatının büyük bir kısmını Oxford'da geçirir. 1945 yılında Oxford'da profesör olmasına kadar geçen zaman içerisinde 4 çocuk sahibi olur. Bu süre içerisinde devasa hayal dünyası Orta Dünya'yı oluşturmaya devam eder. İlk kitabı bir çeviri olan "Sir Gawain and The Green Knight" yayınlanır. Entellektüel bir topluluk olan "Inklings" i yakın dostu C.S. Lewis ile kurar ve 1937 yılında Hobbit'i yayınlar. Roman hem olumlu hem de olumsuz tepkiler alır. Oxford'da profesör olan Tolkien'den nasıl olup da bir masal kitabı çıktığını sorar bazıları. Ama olumsuz eleştiriler bir işe yaramaz ve Hobbit kısa zamanda popüler olur.
Hobbit, aslında, Yüzüklerin Efendisi serisinin başlangıcıdır. Orta Dünya ilk kez bu kitapta okuyucuların karşısına çıkar. Bundan sonra Tolkien Yüzüklerin Efendisi (The Lord Of The Rings) için çalışmaya başlar.
1954 yılında destansı Yüzüklerin Efendisi'nin ilk iki bölümü İngiltere'de yayınlanır ertesi sene ise üçüncü bölüm yayınlanır. Roman Hobbit'ten bile daha fazla tepki alır. Bir kısım eleştirmen tarafından Hobbit'tekinden çok daha fazla eleştiriye maruz kalır Tolkien. Oysa o sadece hayalindeki dünyayı yazıya dökmüştür o kadar.
1965 yılında Yüzüklerin Efendisi'nin Amerika Birleşik Devletleri'nde yayınlanması ile her şey birden değişir. Amerikalılar özellikle genç nüfus romanı çok sevmiştir ve roman hızla kült roman olur. Bundan sonra Tolkien için ilginç bir hayat başlar. Zaman zaman aşırı ilgiden bunalır Tolkien. Bir çok defa adres değiştirir. Sayısız kere telefon numarası değiştirir. Ama her zaman meraklı bir okuyucu ona ulaşıp sorar "Balrog nedir? Blue Wizards'lara ne oldu?".
29 Kasım 1971'de karısı Edith ölür. Tolkien bunun üzerine sadece bir sene yaşayabilir ve 2 Eylül 1973'de Kraliçe'den CBE unvanını almasından kısa bir süre sonra 81 yaşında ölür.
Hayatı [değiştir]
J.R.R. Tolkien (John Ronald Reuel Tolkien) 3 Ocak 1892'de İngiliz sömürgesi olan Güney Afrika'nın Bloemfontein şehrinde doğdu. Ronald'ın babası Arthur Tolkien banka müdürü idi. İngiltere Birmingham'lı olan aile kendilerine yeni bir hayat kurmak amacıyla Güney Afrika'ya yerleşmişti. Fakat iklimin getirdiği olmusuzluklar kısa zamanda anne Mabel 'i Ronald ve küçük kardeş Hilary'i de alıp İngiltere'ye dönmeye itti. Aile bir süre sonra baba Arthur'un da dönmesi ile eski günlerine kavuşacaktı. Fakat 15 Şubat 1896'da Güney Afrika'dan Arthur'un ölüm haberi geldi. Bunun üzerine Mabel çocukları alıp küçük bir köy olan Sarehole'a yerleşti. Bu köy Ronald'da derin etkiler bırakacak ömrünün kısa bir süresini burda geçirmesine rağmen hayallerinde yarattığı Hobbit diyarı Shire ile defalarca Sarehole'u ziyaret edecekti. Sarehole'da Tolkien'i etkileyen sadece yemyeşil doğası değildi. Köy yakınındaki Moseley Bataklığı, kardeşi Hillary ile her zaman oynamaya gittikleri Cole Bank Road değirmeni ve devamlı kendilerini kovaladığı için "Beyaz Ogr" adını taktıkları değirmencinin oğlu da Ronald üzerinde derin izler bıraktı.
Ronald, Birmingham'daki King Edward's Okulu'na başlayınca aile bir kez daha taşınmak zorunda kaldı. Fakat bir süre sonra aile tekrar taşınmak zorunda kaldı ve Ronald yeni taşındıkları Olver Road'a yakın olan St. Philips okuluna verildi. Bir sene sonra burs kazanınca tekrar King Edward's Okulu'na dönen Ronald birkaç sene sonra 1904 yılında şeker hastalığı yüzünde annesi Mabel'i kaybetti. Bunun üzerine çocuklar teyzeleri Beatrice'in yanına gitti ve Peder Francis Morgan'ın gözetimine verildi. King Edward's Okulu'nda iken Ronald'ın dillere büyük yatkınlığı olduğu ortaya çıktı ve bu dönemlerde Ronald kendine ait bir dili tasarlamaya başladı. Böylece Elf dillerinin temelleri atılmıştı.
Çocukluktan delikanlılık yıllarına geçerken Ronald'ı etkileyen iki büyük yapı vardı ortudukları Birmingham kentinde. 29 metrelik Perrott's Folly kulesi o yıllara göre olağanüstü büyüklüğü ile Ronald'ın beynine kazınmıştı.
1758 yılında John Perrott tarafından yapılan bu kule tuhaf mimarisi ile "Perrott'un divaneliği" ismini almıştı. Hemen bu kulenin yanında ise bir başka kule vardı. Ve bu iki kule daha sonra yazacağı Yüzüklerin Efendisi için esin kaynağı oldu. Ronald'ın gençlik yıllarına dair bir diğer önemli not ise Gamgee ismi ile o yıllarda tanışmış olmasıdır. Bu yerel pamuk markası Gamgee, Ronald'ı etkilemiş olmalı ki Frodo'nun sadık dostu Sam'e bu soyadı vermiş.
16 yaşındayken hayatını değiştirecek bir olay oldu ve hayattaki tek gerçek aşkı olan Edith ile tanıştı. Fakat Peder Morgan iki gencin görüşmelerini yasakladı. 1911 yılında Tolkien klasik diller eğitimi almak için Exeter Koleji'ne gitti ve 21 yaşını doldurduğunda hiçbir zaman unutamadığı Edith'i buldu (Söylenir ki Edith ormanda dolaştıkları bir gün onun için dans etmiş ve bu dans genç Tolkien'i çok etkilemiştir). Gençler 22 Mart 1916'da evlendiler. Üstelik Tolkien onu ikinci kez bulduğunda Edith bir başkası ile nişanlıydı.
Bu arada I. Dünya Savaşı başlamıştır. Kısa bir süre sonra Tolkien de orduya katılır ve Fransa cephesinde savaşır. İki yakın dostunu bu savaşta kaybeden Tolkien çok yakınında patlayan bir bomba yüzünden İngiltere'ye geri döner. Fakat savaş bu genç insan üzerinde unutulmaz etkiler bırakmıştır. Savaş bittiğinde Oxford English Dictionary'de iş bulan Tolkien, savaştan döndükten sonra hayatının büyük bir kısmını Oxford'da geçirir. 1945 yılında Oxford'da profesör olmasına kadar geçen zaman içerisinde 4 çocuk sahibi olur. Bu süre içerisinde devasa hayal dünyası Orta Dünya'yı oluşturmaya devam eder. İlk kitabı bir çeviri olan "Sir Gawain and The Green Knight" yayınlanır. Entellektüel bir topluluk olan "Inklings" i yakın dostu C.S. Lewis ile kurar ve 1937 yılında Hobbit'i yayınlar. Roman hem olumlu hem de olumsuz tepkiler alır. Oxford'da profesör olan Tolkien'den nasıl olup da bir masal kitabı çıktığını sorar bazıları. Ama olumsuz eleştiriler bir işe yaramaz ve Hobbit kısa zamanda popüler olur.
Hobbit, aslında, Yüzüklerin Efendisi serisinin başlangıcıdır. Orta Dünya ilk kez bu kitapta okuyucuların karşısına çıkar. Bundan sonra Tolkien Yüzüklerin Efendisi (The Lord Of The Rings) için çalışmaya başlar.
1954 yılında destansı Yüzüklerin Efendisi'nin ilk iki bölümü İngiltere'de yayınlanır ertesi sene ise üçüncü bölüm yayınlanır. Roman Hobbit'ten bile daha fazla tepki alır. Bir kısım eleştirmen tarafından Hobbit'tekinden çok daha fazla eleştiriye maruz kalır Tolkien. Oysa o sadece hayalindeki dünyayı yazıya dökmüştür o kadar.
1965 yılında Yüzüklerin Efendisi'nin Amerika Birleşik Devletleri'nde yayınlanması ile her şey birden değişir. Amerikalılar özellikle genç nüfus romanı çok sevmiştir ve roman hızla kült roman olur. Bundan sonra Tolkien için ilginç bir hayat başlar. Zaman zaman aşırı ilgiden bunalır Tolkien. Bir çok defa adres değiştirir. Sayısız kere telefon numarası değiştirir. Ama her zaman meraklı bir okuyucu ona ulaşıp sorar "Balrog nedir? Blue Wizards'lara ne oldu?".
29 Kasım 1971'de karısı Edith ölür. Tolkien bunun üzerine sadece bir sene yaşayabilir ve 2 Eylül 1973'de Kraliçe'den CBE unvanını almasından kısa bir süre sonra 81 yaşında ölür.
26 Aralık 2007 Çarşamba
Kim Possıble !
Kim Possible Kim Possible
Kimberly Ann Posible Kim Possible çizgi filminin karakteri. Kim, dizinin başlangıcında yaklaşık 15 yaşındadır ve her sezon yaşlanarak 4. Sezonda 18 yaşına girer. Kim okulunun futbol takımı “Mad Dogs“ için amigo kızlık yapar. Boş zamanlarında ise arkadaşı Ron ile beraber Dünya'yı kurtarır. Kim’in yeşil gözleri ve kırmızı, uzun saçları vardır ve genellikle saçları bir gözünü kapatır. Görevdeyken ilk üç sezonda koyu yeşil pantolon ve göbeği acik bluz giyer, 4. Sezonda ise pantolonu kaza ile yirtılır ve başka benzer bir elbise bulamadığı icin kıyafetini değiştirir. Ayrıca Wade ona zırhlı bir elbise yapar ve bu elbiseyi birkaç bölümde kullanır. Bu elbise kendi kendini tamir edebilir ve şekil değiştirebilir. Örneğin 64. bölümde eli bir beyzbol eldivenine dönüşür ve Shego'nun plazma bombasını geri firlatır. Kim Possible'ın adı İngilizce “impossible“e dayanır ve anlamı, onun herşeyi yapabilmesidir. Bu ismin asıl kaynağı Mission : Impossible adlı filme dayanır. Kim'in en çok kullandığı cümleler şunlardır: “What’s he sitch?“ (Ne var ne yok? – Kimminukatörüne cevap verirken kullanır; çizgi filmin introsunda da kullanılır (Türkçe jenerikte “Yeni görevim nedir“), “So not the drama“ (Türkçesi yok - Kim Possible'ın Filmi So the Drama'nın adı bu cümleden gelmektedir). Bu cümleler klasik olmuştur ve her bölümde kullanılır.
Karakter Tarihi
Kim, önce bebekbakıcılığı yapabilmek için "KimPossible.com" adlı siteyi kurdu. Sloganı "Yapamayacağım şey yok"du. Sonra sitesi Bay Paisley adlı Upperton'lı milyoner bir koleksiyoncu tarafından ziyaret edildi. Bay Paisley iş ortağıyla birlikte lazerli güvenlik sistemlerinde hapis kalmıştı. Yanlarında bulunan laptop sayesinde Impossible Takımı'ndan yardım istemek için "Impossible.com" adresi yerine Kim'in web sitesine yardım çağrısı bıraktılar. Kim aynı zamanda amigokızlar takımında olduğu için öldürücü lazerlerin arasından kolaylıkla geçti. O günden beri Ron, Rufus ve Wade ile birlikte dünyayı kurtarıyor.
Karakter Seslendirme Türkçe Seslendirme
Kim Possible Christy Carlson Romano Oytun Yücel
Ron Stoppable Will Friedle Taylan Doğan
Rufus Nancy Cartwright Yaprak Onat
Wade Load Tahj Mowry Kartal Türkoğlu
Dr. James Timothy Possible Gary Cole Serdar Ozap
Bayan Dr. Possible Jean Smart Meltem Seval
Jim ve Tim Possible Shaun Fleming
Spencer Fox Asuman Konuk Banu Yüksel
Dr. Drakken John DiMaggio Talat Turhan Türkeli
Shego Nicole Sullivan Berna Konur
Monique Raven-Symoné Pearman
Dr. Director Felicity Huffman
Kimberly Ann Posible Kim Possible çizgi filminin karakteri. Kim, dizinin başlangıcında yaklaşık 15 yaşındadır ve her sezon yaşlanarak 4. Sezonda 18 yaşına girer. Kim okulunun futbol takımı “Mad Dogs“ için amigo kızlık yapar. Boş zamanlarında ise arkadaşı Ron ile beraber Dünya'yı kurtarır. Kim’in yeşil gözleri ve kırmızı, uzun saçları vardır ve genellikle saçları bir gözünü kapatır. Görevdeyken ilk üç sezonda koyu yeşil pantolon ve göbeği acik bluz giyer, 4. Sezonda ise pantolonu kaza ile yirtılır ve başka benzer bir elbise bulamadığı icin kıyafetini değiştirir. Ayrıca Wade ona zırhlı bir elbise yapar ve bu elbiseyi birkaç bölümde kullanır. Bu elbise kendi kendini tamir edebilir ve şekil değiştirebilir. Örneğin 64. bölümde eli bir beyzbol eldivenine dönüşür ve Shego'nun plazma bombasını geri firlatır. Kim Possible'ın adı İngilizce “impossible“e dayanır ve anlamı, onun herşeyi yapabilmesidir. Bu ismin asıl kaynağı Mission : Impossible adlı filme dayanır. Kim'in en çok kullandığı cümleler şunlardır: “What’s he sitch?“ (Ne var ne yok? – Kimminukatörüne cevap verirken kullanır; çizgi filmin introsunda da kullanılır (Türkçe jenerikte “Yeni görevim nedir“), “So not the drama“ (Türkçesi yok - Kim Possible'ın Filmi So the Drama'nın adı bu cümleden gelmektedir). Bu cümleler klasik olmuştur ve her bölümde kullanılır.
Karakter Tarihi
Kim, önce bebekbakıcılığı yapabilmek için "KimPossible.com" adlı siteyi kurdu. Sloganı "Yapamayacağım şey yok"du. Sonra sitesi Bay Paisley adlı Upperton'lı milyoner bir koleksiyoncu tarafından ziyaret edildi. Bay Paisley iş ortağıyla birlikte lazerli güvenlik sistemlerinde hapis kalmıştı. Yanlarında bulunan laptop sayesinde Impossible Takımı'ndan yardım istemek için "Impossible.com" adresi yerine Kim'in web sitesine yardım çağrısı bıraktılar. Kim aynı zamanda amigokızlar takımında olduğu için öldürücü lazerlerin arasından kolaylıkla geçti. O günden beri Ron, Rufus ve Wade ile birlikte dünyayı kurtarıyor.
Karakter Seslendirme Türkçe Seslendirme
Kim Possible Christy Carlson Romano Oytun Yücel
Ron Stoppable Will Friedle Taylan Doğan
Rufus Nancy Cartwright Yaprak Onat
Wade Load Tahj Mowry Kartal Türkoğlu
Dr. James Timothy Possible Gary Cole Serdar Ozap
Bayan Dr. Possible Jean Smart Meltem Seval
Jim ve Tim Possible Shaun Fleming
Spencer Fox Asuman Konuk Banu Yüksel
Dr. Drakken John DiMaggio Talat Turhan Türkeli
Shego Nicole Sullivan Berna Konur
Monique Raven-Symoné Pearman
Dr. Director Felicity Huffman
Kısa Eksikler Olsada ..... 1919 dan 2007 ye kadar olan olaylar !
1919 = Atatürk ' ün Samsun ' a çıkışı . Kurtuluş Savaşı ' nın başlaması .
1920 = Cumhuriyet ilan edildi .
1921 Eylül 19: Mustafa Kemal'e Mareşallik rütbesinin verilmesi ve Mustafa Kemal'in Gazi ünvanını alması.
1922 Eylül 1: Gazi Mustafa Kemal'in: "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir, İleri !" emrini vermesi.
1923 Ekim 29: Gazi Mustafa Kemal'in ilk Cumhurbaşkanı olması.
1924 Mart 1: Gazi Mustafa Kemal'in Büyük Millet Meclisi'nde Halifeliği kaldırması ve öğretimin birleştirilmesi hakkında açış nutkunu söylemesi. 1924 Mart 3: Hilafetin kaldırılması,
1925 Kasım 25: Şapka Kanunu'nun Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilmesi.
1926 Şubat 17: Türk Medeni Kanunu'nun kabulü.
1927 Kasım 1: Gazi Mustafa Kemal'in 2. Kez Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi.
1928 Kasım 3: Türk Harfleri Kanunu'nun Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilmesi. 1931 Nisan 15: Gazi Mustafa Kemal tarafından Türk Tarih Kurumu'nun kurulması.
1932 Temmuz 12: Gazi Mustafa Kemal tarafından Türk Dil Kurumu'nun kurulması. 1933 Ekim 29: Gazi Mustafa Kemal'in Cumhuriyet'in 10. Yıldönümünde tarihi nutkunu söylemesi. 1934 Kasım 24: Gazi Mustafa Kemal'e Büyük Millet Meclisi tarafından ATATÜRK soyadının verilmesi kanununun kabul edilmesi. 1935 Mart 1: Atatürk'ün 4. kez Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi. 1937 Mayıs 1: Atatürk'ün çiftliklerini Hazine'ye ve taşınamaz mallarını da Ankara Belediyesi'ne bağışlaması. 1938 Mart 31: Atatürk'ün hastalığı hakkında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'nin ilk resmi duyurusu. 1938 Eylül 15: Atatürk'ün vasiyetnamesini yazması. 1938 Ekim 16: Atatürk'ün hastalık durumu hakkında günlük resmi duyuruların yayınına başlanması. 1938 Kasım 10: Atatürk'ün ölümü.
1939 : İngiltere ve Fransa, Almanya'ya savaş açtı .
1940 : 21 Haziran . Devlet Operası ilk temsilini Ankara ' da Mozart ' ın Bastien ile Bastienne operasıyla verdi .
1941 : 1 Mayıs : Orson Welles ' in ' Yurttaş Kane ' isimli filmi gösterime girdi .
1942 : 9 Ağustos . Hindistan ' da ayaklanma çıktı , Mahatma Gandhi tutuklandı . Cumhuriyet
1943 : Ankara Gençlik Parkı açıldı . BYEGM
1944 : 6 Haziran . İtilaf Devletleri 2. Dünya Savaşı ' nın dönüm noktalarından birisi kabul edilen Normandiya Çıkarması ' nı yaptı . Sipa Press
1945 : 6 - 9 Ağustos . ABD uçakları tarafından Hiroşima ve Nagazaki ' ye atom bombası atıldı , Japonya teslim oldu .
1946, Türkiye'de çok partili hayata geçiş
1947, İsrail Yahudi devletinin kurulması
1948 (ve 1956, 1967, 1973) İsrail-Arap savaşları
1949, NATO'nun kurulması
1950, Kuzey Kore komünist yönetiminin Güney Kore'ye saldırmasıyla Kore Savaşı'nın çıkışı
1951 : 26 Temmuz . Türkiye ‘ de ilk petrol Raman Dağı yöresinde bulundu .
1952 : 31 Temmuz . Türk – İş kuruldu .
1953, Kore Savaşı'nda ateşkes
1954, Vietnam'ın Fransız egemenliğinden kurtulması
1955 : 14 Mayıs . Sosyalist ülkeler arasında Varşova Paktı imzalandı .
1956, Macarların ülkelerindeki komünist rejime başkaldırmaları
1957, Rusya'nın uzaya uydu gönderen ilk ülke oluşu
1958, Suriye ile Mısır'ın birleşmesi
1959 : 2 Ocak . Küba ‘ da Fidel Castro yönetimi ele geçirdi .
1960 : 27 Mayıs . Silahlı Kuvvetler yönetime el koydu . Milli Birlik Komitesi kuruldu .
1961, Suriye'nin Birleşik Arap Cumhuriyeti'nden ayrılması
1962, Fransa'da halkoyu yoklamasının Cezayir'e bağımsızlıktan yana sonuç vermesi
1963 : 12 Eylül . Türkiye ‘ nin Ortak Pazar ‘ a ‘ ortak üye ‘ olarak katılmasını sağlayan anlaşma Ankara ‘ da imzalandı .
1964, Vietnam'da Amerikan askeri etkinliklerinin başlayışı .
1965 : 18 Mart . Sovyet kozmonot Aleksey Leonov, ilk kez uzayda yürüdü.
1966 :12 Haziran . Dogu Anadolu’nun en büyük projelerinden biri olan Keban Baraji’nin temeli atildi.
1967 : 3 Aralik: Güney Afrikali Dr. Christian Barnard ilk kalp naklini gerçeklestirdi.
1968 :
Ünlü ressam Abidin Dino, Paris’te ögrenci olaylari sirasinda.
1969 : 20 - 21 Temmuz: Insanoglu ilk defa Ay’da: Ay üzerinde; ilk adimi Neil Armstrong atti. Onu Edwin Aldrin izledi.
1970 :
27 Kasim: Istanbul Kültür Sarayi yandi.
1971 : 12 Subat: TOFAS Otomobil Fabrikasi açildi. 15 Agustos: Türkiye’de üretilen Renault 12’ler satisa çikarildi.
1972 :
8 Mayis: Ismet Inönü, 6 Mayis’ta yapilan 5. Olaganüstü Kurultayi’nda seçimi kaybedince, 33 yil 4 ay 11 gündür sürdürdügü CHP Genel Baskanligi’ndan istifa etti. Bu göreve 14 Mayis’ta Bülent Ecevit seçildi .
1973 : 1 Haziran: Yunanistan’da askeri cunta, monarsiyi kaldirarak cumhuriyeti ilan etti. 25 Kasim’da 2. askeri darbe oldu.
1974 : 28 Agustos: Keban Baraji ve Hidroelektrik Santrali elektrik üretmeye basladi.
1975 : 22 Ekim: Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Danis Tunaligil, Ermeni terör örgütü ASALA tarafindan sehit edildi. Ayni örgüt 24 Ekim’de Paris Büyükelçisi Ismail Erez ve söförünü de sehit etti.
1976 : 23 Temmuz: Sismik Arastirma Gemisi Hora Ege’ye açildi.
1977 :
3 Ocak: Türkiye - Irak petrol boru hatti açildi.
1978 : 26 Temmuz: Ilk tüp bebek Manchester’de dogdu.
1979 : 27 Aralik: Sovyetler Birligi Afganistan’i istila etti.
1980 :
4 Kasim: Ronald Reagan ABD Baskani seçildi.
1981 : Kenan Evren, Türkiye’nin 7. Cumhurbaskani oldu. BYEGM
1982 : 2 Nisan: Arjantin, Ingiltere’nin Falkland adasini isgal edince Ingiltere ve Arjantin arasinda Falkland Savasi yasandi. Cumhuriyet
1983 : 3 Kasim: Güneydogu Anadolu Projesi (GAP) kapsaminda yer alan ve Türkiye’nin birinci, dünyanin besinci büyük baraji olacak Atatürk Baraji’nin temeli atildi. Cumhuriyet
1984 : 2 Haziran: Hindistan ordusu, dini bölge kurmak isteyen Sihlere saldiri baslatti.31 Ekim’de, Hindistan Basbakani Indra Gandhi, Sihlerce öldürüldü. Sipa Press
1985 :
1 Ocak: Açiklanan ekonomik reformlar çerçevesinde KDV’li yasam basladi. Hürriyet
1986 : 26 Nisan: Çernobil’de (SSCB; Ukrayna) nükleer santral patladi.3 Mayis’ta Çernobil’in radyoaktif bulutlari Türkiye’ye de ulasti. Sipa Press
1987 : 1 Ocak: Çin’in baskenti Pekin’in Tiannanmen Meydani’nda yönetime karsi on binlerce ögrenci gösteri yapti. Gösteri sert sekilde bastirildi.Cumhuriyet
1988 : 30 Agustos: Türk - Sovyet sinirindaki Sarp sinir kapisi törenle açildi. Hürriyet
1989 : 9 Kasim: Dogu ve Bati Berlin’i ayiran Berlin Duvari yikildi. Sipa Press
1990 : Bilim adamlari ve gazetecilere saldirilar: Atatürkçü Düsünce Dernegi ve Türk Hukuk Kurumu Baskani Prof. Dr. Muammer Aksoy, Hürriyet Gazetesi yazari Çetin Emeç ve eski senatör, milletvekili, Ilahiyat Fakültesi eski Dekani Doç. Dr. Bahriye Üçok, faili meçhul suikastlar sonucu öldürüldü. Hürriyet
1991 :
20 Ekim: Genel seçimlerde Dogru Yol Partisi 178, Anavatan Partisi 115, Sosyal democrat Halkçi Parti 88, Refah Partisi 62, Demokratik Sol Parti ise 7 milletvekili çikardi. Ecevit ve Inönü TBMM’ye girerken, 19 Kasim’da Süleyman Demirel baskanliginda DYP- SHP Koalisyonu kuruldu.Riza Ezer
1992 :
7 Subat: Hollanda ‘da AT ülkeleri arasinda daha ileri düzeyde bütünlesme sürecinin kurallarini belirleyen Maastricht Antlasmasi imzalandi. Sipa Press
1993 : 17 Nisan: Cumhurbaskani Turgut Özal öldü. 16 Mayis: DYP Genel Baskani Süleyman Demirel, cumhurbaskani seçildi. 25 Haziran: DYP Genel Baskani seçilen Tansu Çiller, Türkiye’nin ilk kadin basbakani olarak, SHP ile koalisyon hükümeti kurdu.Ugur Günyüz
1994 : 6 Mayis: Mans Denizi’nin altindan geçisi saglayan Mans Tüneli açildi, Fransa – Ingiltere birbirine baglandi. Sipa Press
1995 : 11 Nisan: GAP projesi çerçevesinde tamamlanan Urfa Tüneli’nden Harran Ovasina ilk su verildi. Sabah
1996 : 1 Ocak: Türkiye’nin Avrupa Gümrük Birligi’ne kabulü yürürlüge girdi. Riza Ezer
1997 : 18 Haziran: Erbakan basbakanliktan istifa etti. 30 Haziran’da, Mesut Yilmaz’in baskanliginda ANAP, DSP ve DTP Koalisyon Hükümeti kuruldu. Sabah
1998 :
1999 : Agustos: Marmara Depremi Türkiye’ye büyük aci yasatti. Hürriyet
2000 : Demirbank'ın çöküşü 2000 yılında oldu.
2001 : 05 Eylül
FIFA Dünya Kupası'na katılınamayan onlarca yıldan sonra Türkiye, dördüncü eleme grubunda ikinci olarak sonraki yıl Japonya ve Güney Kore'de yapılacak kupaya katılma hakkı kazandı.¹
2002 : 12 Haziran
Tofaş Kuş Serisi olarak bilinen otomobillerin üretimini durdurdu.²
2003 : 09 Mart
Siirt'te milletvekilli yenileme seçimi yapıldı. AKP'nin 3 milletvekilinin 3'ünü de aldığı seçimde, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan TBMM'ye girdi.²
2004 : 28 Haziran
İstanbul'da 26 ülkenin devlet veya hükümet başkanının katıldığı NATO Zirvesi başladı.²
2005 : 01 Ocak
Yeni Türk Lirası (YTL) tedavüle girdi.²
2006 : 21 Nisan
Türk televizyon ekranlarında Akıllı İşaretler uygulamasına geçildi.²
2007 : 21 Nisan
Türk televizyon ekranlarında Akıllı İşaretler uygulamasına geçildi.²
1920 = Cumhuriyet ilan edildi .
1921 Eylül 19: Mustafa Kemal'e Mareşallik rütbesinin verilmesi ve Mustafa Kemal'in Gazi ünvanını alması.
1922 Eylül 1: Gazi Mustafa Kemal'in: "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir, İleri !" emrini vermesi.
1923 Ekim 29: Gazi Mustafa Kemal'in ilk Cumhurbaşkanı olması.
1924 Mart 1: Gazi Mustafa Kemal'in Büyük Millet Meclisi'nde Halifeliği kaldırması ve öğretimin birleştirilmesi hakkında açış nutkunu söylemesi. 1924 Mart 3: Hilafetin kaldırılması,
1925 Kasım 25: Şapka Kanunu'nun Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilmesi.
1926 Şubat 17: Türk Medeni Kanunu'nun kabulü.
1927 Kasım 1: Gazi Mustafa Kemal'in 2. Kez Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi.
1928 Kasım 3: Türk Harfleri Kanunu'nun Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilmesi. 1931 Nisan 15: Gazi Mustafa Kemal tarafından Türk Tarih Kurumu'nun kurulması.
1932 Temmuz 12: Gazi Mustafa Kemal tarafından Türk Dil Kurumu'nun kurulması. 1933 Ekim 29: Gazi Mustafa Kemal'in Cumhuriyet'in 10. Yıldönümünde tarihi nutkunu söylemesi. 1934 Kasım 24: Gazi Mustafa Kemal'e Büyük Millet Meclisi tarafından ATATÜRK soyadının verilmesi kanununun kabul edilmesi. 1935 Mart 1: Atatürk'ün 4. kez Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi. 1937 Mayıs 1: Atatürk'ün çiftliklerini Hazine'ye ve taşınamaz mallarını da Ankara Belediyesi'ne bağışlaması. 1938 Mart 31: Atatürk'ün hastalığı hakkında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'nin ilk resmi duyurusu. 1938 Eylül 15: Atatürk'ün vasiyetnamesini yazması. 1938 Ekim 16: Atatürk'ün hastalık durumu hakkında günlük resmi duyuruların yayınına başlanması. 1938 Kasım 10: Atatürk'ün ölümü.
1939 : İngiltere ve Fransa, Almanya'ya savaş açtı .
1940 : 21 Haziran . Devlet Operası ilk temsilini Ankara ' da Mozart ' ın Bastien ile Bastienne operasıyla verdi .
1941 : 1 Mayıs : Orson Welles ' in ' Yurttaş Kane ' isimli filmi gösterime girdi .
1942 : 9 Ağustos . Hindistan ' da ayaklanma çıktı , Mahatma Gandhi tutuklandı . Cumhuriyet
1943 : Ankara Gençlik Parkı açıldı . BYEGM
1944 : 6 Haziran . İtilaf Devletleri 2. Dünya Savaşı ' nın dönüm noktalarından birisi kabul edilen Normandiya Çıkarması ' nı yaptı . Sipa Press
1945 : 6 - 9 Ağustos . ABD uçakları tarafından Hiroşima ve Nagazaki ' ye atom bombası atıldı , Japonya teslim oldu .
1946, Türkiye'de çok partili hayata geçiş
1947, İsrail Yahudi devletinin kurulması
1948 (ve 1956, 1967, 1973) İsrail-Arap savaşları
1949, NATO'nun kurulması
1950, Kuzey Kore komünist yönetiminin Güney Kore'ye saldırmasıyla Kore Savaşı'nın çıkışı
1951 : 26 Temmuz . Türkiye ‘ de ilk petrol Raman Dağı yöresinde bulundu .
1952 : 31 Temmuz . Türk – İş kuruldu .
1953, Kore Savaşı'nda ateşkes
1954, Vietnam'ın Fransız egemenliğinden kurtulması
1955 : 14 Mayıs . Sosyalist ülkeler arasında Varşova Paktı imzalandı .
1956, Macarların ülkelerindeki komünist rejime başkaldırmaları
1957, Rusya'nın uzaya uydu gönderen ilk ülke oluşu
1958, Suriye ile Mısır'ın birleşmesi
1959 : 2 Ocak . Küba ‘ da Fidel Castro yönetimi ele geçirdi .
1960 : 27 Mayıs . Silahlı Kuvvetler yönetime el koydu . Milli Birlik Komitesi kuruldu .
1961, Suriye'nin Birleşik Arap Cumhuriyeti'nden ayrılması
1962, Fransa'da halkoyu yoklamasının Cezayir'e bağımsızlıktan yana sonuç vermesi
1963 : 12 Eylül . Türkiye ‘ nin Ortak Pazar ‘ a ‘ ortak üye ‘ olarak katılmasını sağlayan anlaşma Ankara ‘ da imzalandı .
1964, Vietnam'da Amerikan askeri etkinliklerinin başlayışı .
1965 : 18 Mart . Sovyet kozmonot Aleksey Leonov, ilk kez uzayda yürüdü.
1966 :12 Haziran . Dogu Anadolu’nun en büyük projelerinden biri olan Keban Baraji’nin temeli atildi.
1967 : 3 Aralik: Güney Afrikali Dr. Christian Barnard ilk kalp naklini gerçeklestirdi.
1968 :
Ünlü ressam Abidin Dino, Paris’te ögrenci olaylari sirasinda.
1969 : 20 - 21 Temmuz: Insanoglu ilk defa Ay’da: Ay üzerinde; ilk adimi Neil Armstrong atti. Onu Edwin Aldrin izledi.
1970 :
27 Kasim: Istanbul Kültür Sarayi yandi.
1971 : 12 Subat: TOFAS Otomobil Fabrikasi açildi. 15 Agustos: Türkiye’de üretilen Renault 12’ler satisa çikarildi.
1972 :
8 Mayis: Ismet Inönü, 6 Mayis’ta yapilan 5. Olaganüstü Kurultayi’nda seçimi kaybedince, 33 yil 4 ay 11 gündür sürdürdügü CHP Genel Baskanligi’ndan istifa etti. Bu göreve 14 Mayis’ta Bülent Ecevit seçildi .
1973 : 1 Haziran: Yunanistan’da askeri cunta, monarsiyi kaldirarak cumhuriyeti ilan etti. 25 Kasim’da 2. askeri darbe oldu.
1974 : 28 Agustos: Keban Baraji ve Hidroelektrik Santrali elektrik üretmeye basladi.
1975 : 22 Ekim: Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Danis Tunaligil, Ermeni terör örgütü ASALA tarafindan sehit edildi. Ayni örgüt 24 Ekim’de Paris Büyükelçisi Ismail Erez ve söförünü de sehit etti.
1976 : 23 Temmuz: Sismik Arastirma Gemisi Hora Ege’ye açildi.
1977 :
3 Ocak: Türkiye - Irak petrol boru hatti açildi.
1978 : 26 Temmuz: Ilk tüp bebek Manchester’de dogdu.
1979 : 27 Aralik: Sovyetler Birligi Afganistan’i istila etti.
1980 :
4 Kasim: Ronald Reagan ABD Baskani seçildi.
1981 : Kenan Evren, Türkiye’nin 7. Cumhurbaskani oldu. BYEGM
1982 : 2 Nisan: Arjantin, Ingiltere’nin Falkland adasini isgal edince Ingiltere ve Arjantin arasinda Falkland Savasi yasandi. Cumhuriyet
1983 : 3 Kasim: Güneydogu Anadolu Projesi (GAP) kapsaminda yer alan ve Türkiye’nin birinci, dünyanin besinci büyük baraji olacak Atatürk Baraji’nin temeli atildi. Cumhuriyet
1984 : 2 Haziran: Hindistan ordusu, dini bölge kurmak isteyen Sihlere saldiri baslatti.31 Ekim’de, Hindistan Basbakani Indra Gandhi, Sihlerce öldürüldü. Sipa Press
1985 :
1 Ocak: Açiklanan ekonomik reformlar çerçevesinde KDV’li yasam basladi. Hürriyet
1986 : 26 Nisan: Çernobil’de (SSCB; Ukrayna) nükleer santral patladi.3 Mayis’ta Çernobil’in radyoaktif bulutlari Türkiye’ye de ulasti. Sipa Press
1987 : 1 Ocak: Çin’in baskenti Pekin’in Tiannanmen Meydani’nda yönetime karsi on binlerce ögrenci gösteri yapti. Gösteri sert sekilde bastirildi.Cumhuriyet
1988 : 30 Agustos: Türk - Sovyet sinirindaki Sarp sinir kapisi törenle açildi. Hürriyet
1989 : 9 Kasim: Dogu ve Bati Berlin’i ayiran Berlin Duvari yikildi. Sipa Press
1990 : Bilim adamlari ve gazetecilere saldirilar: Atatürkçü Düsünce Dernegi ve Türk Hukuk Kurumu Baskani Prof. Dr. Muammer Aksoy, Hürriyet Gazetesi yazari Çetin Emeç ve eski senatör, milletvekili, Ilahiyat Fakültesi eski Dekani Doç. Dr. Bahriye Üçok, faili meçhul suikastlar sonucu öldürüldü. Hürriyet
1991 :
20 Ekim: Genel seçimlerde Dogru Yol Partisi 178, Anavatan Partisi 115, Sosyal democrat Halkçi Parti 88, Refah Partisi 62, Demokratik Sol Parti ise 7 milletvekili çikardi. Ecevit ve Inönü TBMM’ye girerken, 19 Kasim’da Süleyman Demirel baskanliginda DYP- SHP Koalisyonu kuruldu.Riza Ezer
1992 :
7 Subat: Hollanda ‘da AT ülkeleri arasinda daha ileri düzeyde bütünlesme sürecinin kurallarini belirleyen Maastricht Antlasmasi imzalandi. Sipa Press
1993 : 17 Nisan: Cumhurbaskani Turgut Özal öldü. 16 Mayis: DYP Genel Baskani Süleyman Demirel, cumhurbaskani seçildi. 25 Haziran: DYP Genel Baskani seçilen Tansu Çiller, Türkiye’nin ilk kadin basbakani olarak, SHP ile koalisyon hükümeti kurdu.Ugur Günyüz
1994 : 6 Mayis: Mans Denizi’nin altindan geçisi saglayan Mans Tüneli açildi, Fransa – Ingiltere birbirine baglandi. Sipa Press
1995 : 11 Nisan: GAP projesi çerçevesinde tamamlanan Urfa Tüneli’nden Harran Ovasina ilk su verildi. Sabah
1996 : 1 Ocak: Türkiye’nin Avrupa Gümrük Birligi’ne kabulü yürürlüge girdi. Riza Ezer
1997 : 18 Haziran: Erbakan basbakanliktan istifa etti. 30 Haziran’da, Mesut Yilmaz’in baskanliginda ANAP, DSP ve DTP Koalisyon Hükümeti kuruldu. Sabah
1998 :
1999 : Agustos: Marmara Depremi Türkiye’ye büyük aci yasatti. Hürriyet
2000 : Demirbank'ın çöküşü 2000 yılında oldu.
2001 : 05 Eylül
FIFA Dünya Kupası'na katılınamayan onlarca yıldan sonra Türkiye, dördüncü eleme grubunda ikinci olarak sonraki yıl Japonya ve Güney Kore'de yapılacak kupaya katılma hakkı kazandı.¹
2002 : 12 Haziran
Tofaş Kuş Serisi olarak bilinen otomobillerin üretimini durdurdu.²
2003 : 09 Mart
Siirt'te milletvekilli yenileme seçimi yapıldı. AKP'nin 3 milletvekilinin 3'ünü de aldığı seçimde, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan TBMM'ye girdi.²
2004 : 28 Haziran
İstanbul'da 26 ülkenin devlet veya hükümet başkanının katıldığı NATO Zirvesi başladı.²
2005 : 01 Ocak
Yeni Türk Lirası (YTL) tedavüle girdi.²
2006 : 21 Nisan
Türk televizyon ekranlarında Akıllı İşaretler uygulamasına geçildi.²
2007 : 21 Nisan
Türk televizyon ekranlarında Akıllı İşaretler uygulamasına geçildi.²
25 Aralık 2007 Salı
Oyunlar ( Maxoyundan değildir )
24 Aralık 2007 Pazartesi
1919 dan 2007 ya kadar olan olaylar !
1919 = Atatürk ' ün Samsun ' a çıkışı . Kurtuluş Savaşı ' nın başlaması .
1920 = Cumhuriyet ilan edildi .
1921 Eylül 19: Mustafa Kemal'e Mareşallik rütbesinin verilmesi ve Mustafa Kemal'in Gazi ünvanını alması.
1922 Eylül 1: Gazi Mustafa Kemal'in: "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir, İleri !" emrini vermesi.
1923 Ekim 29: Gazi Mustafa Kemal'in ilk Cumhurbaşkanı olması.
1924 Mart 1: Gazi Mustafa Kemal'in Büyük Millet Meclisi'nde Halifeliği kaldırması ve öğretimin birleştirilmesi hakkında açış nutkunu söylemesi. 1924 Mart 3: Hilafetin kaldırılması,
1925 Kasım 25: Şapka Kanunu'nun Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilmesi.
1926 Şubat 17: Türk Medeni Kanunu'nun kabulü.
1927 Kasım 1: Gazi Mustafa Kemal'in 2. Kez Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi.
1928 Kasım 3: Türk Harfleri Kanunu'nun Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilmesi. 1931 Nisan 15: Gazi Mustafa Kemal tarafından Türk Tarih Kurumu'nun kurulması.
1932 Temmuz 12: Gazi Mustafa Kemal tarafından Türk Dil Kurumu'nun kurulması. 1933 Ekim 29: Gazi Mustafa Kemal'in Cumhuriyet'in 10. Yıldönümünde tarihi nutkunu söylemesi. 1934 Kasım 24: Gazi Mustafa Kemal'e Büyük Millet Meclisi tarafından ATATÜRK soyadının verilmesi kanununun kabul edilmesi. 1935 Mart 1: Atatürk'ün 4. kez Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi. 1937 Mayıs 1: Atatürk'ün çiftliklerini Hazine'ye ve taşınamaz mallarını da Ankara Belediyesi'ne bağışlaması. 1938 Mart 31: Atatürk'ün hastalığı hakkında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'nin ilk resmi duyurusu. 1938 Eylül 15: Atatürk'ün vasiyetnamesini yazması. 1938 Ekim 16: Atatürk'ün hastalık durumu hakkında günlük resmi duyuruların yayınına başlanması. 1938 Kasım 10: Atatürk'ün ölümü.
1939 : İngiltere ve Fransa, Almanya'ya savaş açtı .
1940 : 21 Haziran . Devlet Operası ilk temsilini Ankara ' da Mozart ' ın Bastien ile Bastienne operasıyla verdi .
1941 : 1 Mayıs : Orson Welles ' in ' Yurttaş Kane ' isimli filmi gösterime girdi .
1942 : 9 Ağustos . Hindistan ' da ayaklanma çıktı , Mahatma Gandhi tutuklandı . Cumhuriyet
1943 : Ankara Gençlik Parkı açıldı . BYEGM
1944 : 6 Haziran . İtilaf Devletleri 2. Dünya Savaşı ' nın dönüm noktalarından birisi kabul edilen Normandiya Çıkarması ' nı yaptı . Sipa Press
1945 : 6 - 9 Ağustos . ABD uçakları tarafından Hiroşima ve Nagazaki ' ye atom bombası atıldı , Japonya teslim oldu . Sipa Press
1946, Türkiye'de çok partili hayata geçiş
1947, İsrail Yahudi devletinin kurulması
1947, Hindistan'ın İngiltere'den çekilmesi
1947, Birleşmiş Milletler'in Filistin'in Araplar ve Yahudiler arasında bölüştürülmesi, kararı
1947, Truman Doktrini
1948, Ghandi'nin öldürülmesi
1948 (ve 1956, 1967, 1973) İsrail-Arap savaşları
1949, NATO'nun kurulması
1949, komünistlerin, Kuomingtang'a karşı kesin zafer kazanıp Çin'in yönetimini ele geçirmeleri
1949, ilk Rus atombombası denemesi
1950, Kuzey Kore komünist yönetiminin Güney Kore'ye saldırmasıyla Kore Savaşı'nın çıkışı
1953, Kore Savaşı'nda ateşkes
1953-1954, Rusların, Amerika'dan birkaç ay sonra hidrojen bombalarını patlatmaları
1954, Vietnam'ın Fransız egemenliğinden kurtulması
1956, Macarların ülkelerindeki komünist rejime başkaldırmaları
1956, Süveyş bunalımı
1957, Gana'nın bağımsızlığını kazanan ilk Afrika kolonisi olması
1957, Rusya'nın uzaya uydu gönderen ilk ülke oluşu
1957, Roma Andlaşması ile AET'nin kurulması
1958, Suriye ile Mısır'ın birleşmesi
1961, Suriye'nin Birleşik Arap Cumhuriyeti'nden ayrılması
1962, Fransa'da halkoyu yoklamasının Cezayir'e bağımsızlıktan yana sonuç vermesi
1962, ABD Küba'daki füzelerin çekmesini istediğinde SSCB'nin üçüncü dünya savaşı korkusuylabu isteğe uyuşu
1964, Vietnam'da Amerikan askeri etkinliklerinin başlayışı
1966, De Gaulle Fransası'nın NATO'dan çekilerek mutlak egemenlik hakkını elinde tutmayı seçmesi.
1967, İsrail ile Arap devletleri arasında Ekim Savaşı
1969, ABD uzay gemilerinin ay'a inip dönmeyi başarmaları
1970, Sovyetler Birliği'nin ticaret ve yatırım olanakları yolunda Federal Almanya ile görüşmelere başlaması
1973, Ocak, İngiltere, İrlanda ve Danimarka'nın Avrupa Topluluğu'na tam üye olmaları
1973, İsrail ile Arap devletleri arasında Ramazan Savaşı; petrol ambargosu ve ardından petrol fiyatlarının yükselmesi.
1975, Yumuşamanın göstergesi olan Helsinki Anlaşması
1978, Çin Halk Cumhuriyeti'nde Deng Şaoping'in önderliğinde ekonomik reformların başlaması.
1979, Mısır ile İsrail arasında Camp David Andlaşması'nın imzalanması
1979, İran'da Ayetullah Humeyni önderliğindeki İslamcıların bir devrimle yönetimi ele geçirmesi
1979, Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgal etmesi
1980-1988, İran-Irak savaşı
1981, Ocak, Yunanistan'ın AT'ye tam üye olması
1985-1991, Ülkesinde glasnost ve perestroika'yı uygulamaya çalışacak olan Michael Gorbachev'in başkanlık süresi
1986, Ocak, İspanya ve Portekiz'in AT'ye tam üye olması
1987, Temmuz, Avrupa Tek Senedi'nin (Single Act) kabul edilmesi
1988, Nisan, Türkiye'nin AT'ye tam üyelik başvurusunda bulunması
1989, Doğu Avrupa'da marksist ekonomilerin çökmesi
1989, Kasım, Berlin Duvarının yıkılması
1990, Sovyetlerin dağılması ve Soğuk Savaş'ın sona ermesi
1990, Ağustos, Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesi
1990, Ekim, Almanyaların birleşmesi
1991, Aralık, Bağımsızlık Devletler Topluluğu'nun kurulması
1995, Ocak, İsveç, Finlandiya ve Avusturya'nın Avrupa Birliğine tam üye olmaları
1996, Ocak, Dayton Barış Andlaşması ile Bosna Savaşı'nın sona ermesi...
EKSİKLER VARDIR ! YAKINDA TAMAMLANACAKTIR !
1920 = Cumhuriyet ilan edildi .
1921 Eylül 19: Mustafa Kemal'e Mareşallik rütbesinin verilmesi ve Mustafa Kemal'in Gazi ünvanını alması.
1922 Eylül 1: Gazi Mustafa Kemal'in: "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir, İleri !" emrini vermesi.
1923 Ekim 29: Gazi Mustafa Kemal'in ilk Cumhurbaşkanı olması.
1924 Mart 1: Gazi Mustafa Kemal'in Büyük Millet Meclisi'nde Halifeliği kaldırması ve öğretimin birleştirilmesi hakkında açış nutkunu söylemesi. 1924 Mart 3: Hilafetin kaldırılması,
1925 Kasım 25: Şapka Kanunu'nun Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilmesi.
1926 Şubat 17: Türk Medeni Kanunu'nun kabulü.
1927 Kasım 1: Gazi Mustafa Kemal'in 2. Kez Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi.
1928 Kasım 3: Türk Harfleri Kanunu'nun Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilmesi. 1931 Nisan 15: Gazi Mustafa Kemal tarafından Türk Tarih Kurumu'nun kurulması.
1932 Temmuz 12: Gazi Mustafa Kemal tarafından Türk Dil Kurumu'nun kurulması. 1933 Ekim 29: Gazi Mustafa Kemal'in Cumhuriyet'in 10. Yıldönümünde tarihi nutkunu söylemesi. 1934 Kasım 24: Gazi Mustafa Kemal'e Büyük Millet Meclisi tarafından ATATÜRK soyadının verilmesi kanununun kabul edilmesi. 1935 Mart 1: Atatürk'ün 4. kez Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi. 1937 Mayıs 1: Atatürk'ün çiftliklerini Hazine'ye ve taşınamaz mallarını da Ankara Belediyesi'ne bağışlaması. 1938 Mart 31: Atatürk'ün hastalığı hakkında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'nin ilk resmi duyurusu. 1938 Eylül 15: Atatürk'ün vasiyetnamesini yazması. 1938 Ekim 16: Atatürk'ün hastalık durumu hakkında günlük resmi duyuruların yayınına başlanması. 1938 Kasım 10: Atatürk'ün ölümü.
1939 : İngiltere ve Fransa, Almanya'ya savaş açtı .
1940 : 21 Haziran . Devlet Operası ilk temsilini Ankara ' da Mozart ' ın Bastien ile Bastienne operasıyla verdi .
1941 : 1 Mayıs : Orson Welles ' in ' Yurttaş Kane ' isimli filmi gösterime girdi .
1942 : 9 Ağustos . Hindistan ' da ayaklanma çıktı , Mahatma Gandhi tutuklandı . Cumhuriyet
1943 : Ankara Gençlik Parkı açıldı . BYEGM
1944 : 6 Haziran . İtilaf Devletleri 2. Dünya Savaşı ' nın dönüm noktalarından birisi kabul edilen Normandiya Çıkarması ' nı yaptı . Sipa Press
1945 : 6 - 9 Ağustos . ABD uçakları tarafından Hiroşima ve Nagazaki ' ye atom bombası atıldı , Japonya teslim oldu . Sipa Press
1946, Türkiye'de çok partili hayata geçiş
1947, İsrail Yahudi devletinin kurulması
1947, Hindistan'ın İngiltere'den çekilmesi
1947, Birleşmiş Milletler'in Filistin'in Araplar ve Yahudiler arasında bölüştürülmesi, kararı
1947, Truman Doktrini
1948, Ghandi'nin öldürülmesi
1948 (ve 1956, 1967, 1973) İsrail-Arap savaşları
1949, NATO'nun kurulması
1949, komünistlerin, Kuomingtang'a karşı kesin zafer kazanıp Çin'in yönetimini ele geçirmeleri
1949, ilk Rus atombombası denemesi
1950, Kuzey Kore komünist yönetiminin Güney Kore'ye saldırmasıyla Kore Savaşı'nın çıkışı
1953, Kore Savaşı'nda ateşkes
1953-1954, Rusların, Amerika'dan birkaç ay sonra hidrojen bombalarını patlatmaları
1954, Vietnam'ın Fransız egemenliğinden kurtulması
1956, Macarların ülkelerindeki komünist rejime başkaldırmaları
1956, Süveyş bunalımı
1957, Gana'nın bağımsızlığını kazanan ilk Afrika kolonisi olması
1957, Rusya'nın uzaya uydu gönderen ilk ülke oluşu
1957, Roma Andlaşması ile AET'nin kurulması
1958, Suriye ile Mısır'ın birleşmesi
1961, Suriye'nin Birleşik Arap Cumhuriyeti'nden ayrılması
1962, Fransa'da halkoyu yoklamasının Cezayir'e bağımsızlıktan yana sonuç vermesi
1962, ABD Küba'daki füzelerin çekmesini istediğinde SSCB'nin üçüncü dünya savaşı korkusuylabu isteğe uyuşu
1964, Vietnam'da Amerikan askeri etkinliklerinin başlayışı
1966, De Gaulle Fransası'nın NATO'dan çekilerek mutlak egemenlik hakkını elinde tutmayı seçmesi.
1967, İsrail ile Arap devletleri arasında Ekim Savaşı
1969, ABD uzay gemilerinin ay'a inip dönmeyi başarmaları
1970, Sovyetler Birliği'nin ticaret ve yatırım olanakları yolunda Federal Almanya ile görüşmelere başlaması
1973, Ocak, İngiltere, İrlanda ve Danimarka'nın Avrupa Topluluğu'na tam üye olmaları
1973, İsrail ile Arap devletleri arasında Ramazan Savaşı; petrol ambargosu ve ardından petrol fiyatlarının yükselmesi.
1975, Yumuşamanın göstergesi olan Helsinki Anlaşması
1978, Çin Halk Cumhuriyeti'nde Deng Şaoping'in önderliğinde ekonomik reformların başlaması.
1979, Mısır ile İsrail arasında Camp David Andlaşması'nın imzalanması
1979, İran'da Ayetullah Humeyni önderliğindeki İslamcıların bir devrimle yönetimi ele geçirmesi
1979, Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgal etmesi
1980-1988, İran-Irak savaşı
1981, Ocak, Yunanistan'ın AT'ye tam üye olması
1985-1991, Ülkesinde glasnost ve perestroika'yı uygulamaya çalışacak olan Michael Gorbachev'in başkanlık süresi
1986, Ocak, İspanya ve Portekiz'in AT'ye tam üye olması
1987, Temmuz, Avrupa Tek Senedi'nin (Single Act) kabul edilmesi
1988, Nisan, Türkiye'nin AT'ye tam üyelik başvurusunda bulunması
1989, Doğu Avrupa'da marksist ekonomilerin çökmesi
1989, Kasım, Berlin Duvarının yıkılması
1990, Sovyetlerin dağılması ve Soğuk Savaş'ın sona ermesi
1990, Ağustos, Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesi
1990, Ekim, Almanyaların birleşmesi
1991, Aralık, Bağımsızlık Devletler Topluluğu'nun kurulması
1995, Ocak, İsveç, Finlandiya ve Avusturya'nın Avrupa Birliğine tam üye olmaları
1996, Ocak, Dayton Barış Andlaşması ile Bosna Savaşı'nın sona ermesi...
EKSİKLER VARDIR ! YAKINDA TAMAMLANACAKTIR !
22 Aralık 2007 Cumartesi
20 Aralık 2007 Perşembe
18 Aralık 2007 Salı
Hezarfen Ahmet Çelebi
Hezarfen Ahmet Çelebi
XVII.yüzyılda yaşamış Hezarfen Ahmet Çelebi, 1623-1640 yılları arasında saltanat süren Murat IV. zamanında uçma tasarısını gerçekleştirmiştir. Geniş bilgisinden dolayı halk arasında "binfenli" anlamına gelen "Hezarfen" lakabıyla anılmıştır.
"İlk uçan adam" Hezarfen Ahmet Çelebi, çağından yüzyıllarca önce aynı düşünceyi gerçekleştirmeye çalışmış İmam Cevheri adlı bir başka Türk bilginini örnek alarak, bugünkü hava taşıtlarının ilkel şeklini gerçekleştirmiştir.
Hezarfen Ahmet Çelebi ,Cevheri'nin başarısızlıkla sonuçlanan deneyi üzerinde uzun süre düşünmüş, özellikle hava akımları ve kuşların uçuşunu inceleyerek kendi çalışmalarını onun bıraktığı yerden alıp geliştirmiştir.
Lodos bir havada Galata Kulesi'nden kuş kanatlarına benzer bir araç takıp kendini boşluğa bırakan ve uçarak Usküdar'da Doğancılar'a inen Hezarfen Ahmed Çelebi, Türk havacılık tarihinin en kayda değer simalarından birisidir. Bu uçuş hakkındaki belgeler maalesef şimdiye kadar sadece Evliya Çelebi'nin büyük Seyahatname'sindeki ifadesinden ibarettir.
Tarihi uçuştan önce kanatlarının dayanıklılık derecesini saptamak üzere Okmeydanı'nda deneyler yapmış ve bir sabah kıyılarda biriken İstanbul halkının gözleri önünde, Galata kulesinden kendisini boşluğa bırakmış, rüzgardan faydalanarak yani uçarak Boğazı aşmış ve Üsküdar semtinde Doğancılar Meydanı'na inmiştir.
Sarayburnu'nda Sinanpaşa köşkünde bu durumu seyreden ve deneyin başarıyla sonuçlandığını gören Murat IV., Ahmet Çelebi'yle önce yakından ilgilenip, hatta Evliya Çelebi'ye göre "bir kese de altınla" sevindirdikten sonra, "Bu adem pek havf edilecek bir ademdir, her ne murad ederse elinden gelür, böyle kimselerin bakaası caiz değil" diyerek, bu derece bilgili ve becerikli bir adamı Cezayir'e sürgün etmiştir. Hezarfen Ahmet Çelebi Cezayir'de ölmüştür...
XVII.yüzyılda yaşamış Hezarfen Ahmet Çelebi, 1623-1640 yılları arasında saltanat süren Murat IV. zamanında uçma tasarısını gerçekleştirmiştir. Geniş bilgisinden dolayı halk arasında "binfenli" anlamına gelen "Hezarfen" lakabıyla anılmıştır.
"İlk uçan adam" Hezarfen Ahmet Çelebi, çağından yüzyıllarca önce aynı düşünceyi gerçekleştirmeye çalışmış İmam Cevheri adlı bir başka Türk bilginini örnek alarak, bugünkü hava taşıtlarının ilkel şeklini gerçekleştirmiştir.
Hezarfen Ahmet Çelebi ,Cevheri'nin başarısızlıkla sonuçlanan deneyi üzerinde uzun süre düşünmüş, özellikle hava akımları ve kuşların uçuşunu inceleyerek kendi çalışmalarını onun bıraktığı yerden alıp geliştirmiştir.
Lodos bir havada Galata Kulesi'nden kuş kanatlarına benzer bir araç takıp kendini boşluğa bırakan ve uçarak Usküdar'da Doğancılar'a inen Hezarfen Ahmed Çelebi, Türk havacılık tarihinin en kayda değer simalarından birisidir. Bu uçuş hakkındaki belgeler maalesef şimdiye kadar sadece Evliya Çelebi'nin büyük Seyahatname'sindeki ifadesinden ibarettir.
Tarihi uçuştan önce kanatlarının dayanıklılık derecesini saptamak üzere Okmeydanı'nda deneyler yapmış ve bir sabah kıyılarda biriken İstanbul halkının gözleri önünde, Galata kulesinden kendisini boşluğa bırakmış, rüzgardan faydalanarak yani uçarak Boğazı aşmış ve Üsküdar semtinde Doğancılar Meydanı'na inmiştir.
Sarayburnu'nda Sinanpaşa köşkünde bu durumu seyreden ve deneyin başarıyla sonuçlandığını gören Murat IV., Ahmet Çelebi'yle önce yakından ilgilenip, hatta Evliya Çelebi'ye göre "bir kese de altınla" sevindirdikten sonra, "Bu adem pek havf edilecek bir ademdir, her ne murad ederse elinden gelür, böyle kimselerin bakaası caiz değil" diyerek, bu derece bilgili ve becerikli bir adamı Cezayir'e sürgün etmiştir. Hezarfen Ahmet Çelebi Cezayir'de ölmüştür...
Ben yazdım !
AYŞE
Hello ! This is hikayem . This is my one day .
Mom :
Hello ! How are you ?
Me :
Very good !
Schoolbag small . This is ( çok zor ) ( türkçe yazdım biraz , bilmiyorum bunu da )
Desk friend :
Hello Ayşe ! How are you ?
Me :
Very good !
Teacher :
Good afternoon ! How are you ?
Class :
Good afternoon ! Fine neys end you ?
Teacher :
Very good ! Sit down please .
Hello ! This is hikayem . This is my one day .
Mom :
Hello ! How are you ?
Me :
Very good !
Schoolbag small . This is ( çok zor ) ( türkçe yazdım biraz , bilmiyorum bunu da )
Desk friend :
Hello Ayşe ! How are you ?
Me :
Very good !
Teacher :
Good afternoon ! How are you ?
Class :
Good afternoon ! Fine neys end you ?
Teacher :
Very good ! Sit down please .
17 Aralık 2007 Pazartesi
Hikaye Yarışması !
Hikaye yazmayı sevenler tam doğru yerdesiniz . Ben bir sitede gördüm ! Ve yapmak istedim ! Hikaye Kuralları 1. Konu neşeli bir şey olacak , kısa hikaye kabul edilmeyecek ! Hayal gücünüzü çalıştırın ! Uzunluk en az 20 satır ! En fazla ! ........... KONU : MUTLU SON OLAN BİR HİKAYE ! Hikayeniz masal da olabilir ! Hikayeyi a - mail yani blogspotipek@hotmail.com a gönderin e - mail olarak ya da yorum olarak gönderin !
Yağ Ve Su
Bu etkinliğin sonunda , farklı iki sıvının karışım oluşturup olşturmayacağını öğrenmiş olacağız .
Başlamak İçin
Beherglas , 1 bardak sıvı yağ , su çay kaşığı
Birlikte Yapalım
Başlamak İçin
Beherglas , 1 bardak sıvı yağ , su çay kaşığı
Birlikte Yapalım
- Beherglası yarısınıa kadar suyla dolduralım .
- Sıvı yağı beherglastaki suya ekleyelim .
- Kaşık yardımıyla beherglas içindeki sıvıları karıştırarak gözlemleyelim .
- Bir süre bekleyelim ve tekrar gözlemleyelim .
Kocaeli Coğrafi ( Arkadaşımın blogundan fikir aldım )
Kocaeli Marmara bölgesinde yüzölçümü 3505 km2 olan bir ildir. Kuzeyde Karadeniz, güneyde Bursa, batı ve kuzeybatıda İstanbul, doğuda Sakarya illeriyle çevrilidir.
Kocaeli'yi coğrafi yapısı bakımından üçe ayırmak mümkündür. Kuzeyde Kocaeli Platosu, bu plato daha çok Karadeniz'e yönelen küçük akarsularla ayrılmıştır, üzerinde az sayıda tepe vardır. Bu tepeler arasında en yükseği kuzeybatıda Çene Dağı'dır. Kocaeli platosunun güneyini teşkil eden çöküntü alanları ikinci kısmı oluşturmaktadır. Batıda İzmit Körfezi, orta kesimde İzmit Ovası, doğuda Sapanca Gölü bulunmaktadır. Bu çöküntü alanlarının güneyinde uzanan doğu-batı doğrultulu Samanlı Dağları üçüncü bölümdür. Samanlı Dağları Sapanca gölü çevresinde dik yamaçlarla yükselir. 1400-1500 m. yüksek platolar, batıda İzmit Körfezi'nin güney kıyılarını takip eder. Samanlı Dağlarından inen akarsuların oluşturduğu deltalar kıyıda düzlükler oluşturur. Televizyon yayınlarının bölgemizden izlenmesini sağlayan Keltepe, çevrenin en yüksek noktasıdır.
KOCAELİ'DE YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ :
Kocaeli topraklarının büyük bölümünü; özellikle kuzeydeki Kocaeli Yarımadasını kaplayan plato ile, bunun üzerindeki küçük tepeler ve güneydeki Samanlı Dağları oluşturmaktadır. İlin kuzeyini oluşturan Kocaeli yarımadası, jeolojik devirlerde birçok kez sular altında kalmış, sonra tekrar kara haline gelmiştir. Çukur alanları denizin basması sonucu İzmit Körfezi oluşmuştur. Araştırmalar Körfez'in daha doğudaki Sapanca Gölü çukurluğu ile ilişkisi olduğu yolundaki görüşleri güçlendirmektedir.
DAĞLAR : Kocaeli ili topraklarının yüzde 18.8'ini kaplar. İlin kuzey kesiminde tek tek kütleler halinde tepeler, güney kesiminde ise Samanlı Dağları yer alır.
Samanlı Dağları : Armutlu Yarımadası'ndan başlayıp, güney batıdan il alanına girer, batı doğu doğrultusunda Sakarya ilindeki Geyve Boğazı'na dek sürer. Uzunluğu 130 km, genişliği 30 km dolaylarında olan Samanlı Dağlarının en yüksek noktası 1606 m olan Keltepe'dir.Keltepe aynı zamanda Kocaeli'nin en yüksek noktasıdır. Samanlı Dağları'nın farklı kesimlerinde değişik yeryüzü şekilleri ve oluşumlar görülür. Bu dağların ortaya çıkmasında yakın dönemdeki tektonik yükselme ve çöküntü hareketlerinin payı büyüktür. Samanlı Dağları'ndan bir çok dere kaynaklanır ve bunların en önemlisi Yalakdere'dir .Dağlardaki tüm derelerin suyu kış sonu ve İlkbaharda artarken, yazın çekilir. Bu dağların bitki örtüsü oldukça zengindir. Dağın 200-250 m yüksekliklere kadar olan kesimi makilerle kaplıdır. Daha yükseklerde ise geniş orman örtüsü bulunur. Samanlı Dağlarının özellikle kuzey etekleri, yazın dinlenme yeri olarak kullanılabilen alanlarla doludur. Kentin kuzey kesimini oluşturan Kocaeli yarımadasındaki tepeciklerin en önemlileri ise, Karakayalı Tepe (647 m.), Çenedağ (645 m.), Mahmuttepe (381 m) ve Karlıdağ (234 m)'dır.
PLATOLAR ve YAYLALAR : İl alanları içinde, yayla özelliğinde düzlükler yoktur. Ancak platolar, Kocaeli topraklarının büyük bir bölümünü kapsar. Daha çok aşınım düzlüğü niteliğinde olan platolar, derelerin oluşturduğu vadilerle yarılmış, tek birer kütle durumundaki tepelerle engebelenmiştir. Kocaeli Yarımadasının temelini, ortalama 150-200 m . yüksekliğinde olan kuzeybatı-güneydoğu yönlü, parçalanmış bir yüzey durumundaki Trakya-Kocaeli Penepleni oluşturur. Kocaelinin kuzey kesimleri, derin vadilerle parçalanmış sırtlar şeklindedir . Batıya doğru gidildikçe, Kızılören yakınlarındaki yüzeylerin daha düz olduğu görülür. Kimi yerde oldukça daralarak kuzeybatıya uzanan bu sırtlar, İzmit körfezine yakın bir yerde su bölümü çizgisini geçmektedir. Bu yüzeyler güneydoğuda da derin vadilerle yarılmış, parçalı bir görünümle uzanır. Karayakuplu Köyü'nün güneyinde bu sırtlar hayli alçalır. Karakayalık Dağı'nın kuzeybatısında sırtların yerini hafif dalgalı düz bir yüzey almaktadır. Bu yüzeyler oldukça geniş bir alan kaplar. Çataldağı'nın doğusundaki eğilimli yüzey denize doğru kademelerle alçalır. Orhanlı'dan sonra Kaynarca'ya doğru ise tamamen düzleşir.
GÖLLER : Kocaeli sınırları içinde bulunan tek önemli göl, Sapanca'dır. Ancak Sapanca Gölü'nün büyük bölümü Sakarya ili sınırları içinde kalır.
İzmit Körfezi'nin 17 km doğusundan başlayan Sapanca Gölünün kuzey-güney yönündeki en geniş yeri 5,5 km'dir. Gölün kıyılarının birbirine en çok yaklaştığı nokta, Kocaeli sınırları içinde yer alır. Yüzölçümü 42 km olan Sapanca Gölü deniz yüzeyinden 30 m yüksekliktedir. Gölün en derin yeri 61 m'dir ve yıl içinde gölün su yüzeyinde yaklaşık 75 cm. değişiklik olur. Güneydeki Samanlı Dağları ve kuzeydeki plato düzlüğü arasında bir oluk biçiminde uzanan göl çukurluğu tektonik kaynaklıdır. Bu çukurluğun, İzmit Körfezinin bir devamı olduğu ve önceki dönemlerde daha doğudaki Adapazarı çöküntü alanına değin sokulduğu sanılmaktadır. Körfez ile devamı niteliğinde olan göl çukurluğunun bir eşlikle birbirinden ayrılmış olduğu görüntüsünü güçlendiren bulgular vardır. Bunların en önemlilerinden biri, gölün dibinde yapılan araştırmalarda küçük tuzlu su hayvanlarının kabuklarının bulunmuş olmasıdır.
AKARSULAR : Kocaeli ilinin toprakları tümüyle Marmara havzası içindedir. Bu havza Meriç, Susurluk ve Sakarya havzaları dışında Marmara bölgesinin hemen tümünü kapsar. Havzanın il sınırları içinde kalan bölümünde önemli sayılacak bir akarsu yoktur. Ancak Kocaeli yarımadası, bir çok çay ve dereyle yarılmış durumdadır. Genellikle kısa ve sel niteliğinde olan bu sular, ildeki yeryüzü şekillerinin oluşumunda önemli rol oynamıştır. Akarsuların bir bölümü Karadeniz'e diğerleri ise İzmit Körfezi ya da Marmara'ya dökülür.
Karadeniz'e dökülen akarsuların su kaynakları ve su toplama alanları hayli güneydedir. Bunların akışları da genellikle düzensizdir. Yağışlı dönemlerde taşkınlıklara yol açarken, yazın iyice kururlar. Karadeniz'e dökülen akarsuların en önemlileri Kocadere, Davan çayı, Sarısu ve Kaynarca Deresidir.
Marmara Denizi'ne dökülen akarsuların bir bölümü İzmit Körfezi'nin kuzeyinden, bir bölümü ise güneyinden gelerek Marmara'ya dökülürler. Körfezin kuzeyinden Marmara'ya dökülen akarsuların en önemlilerinden biri Tavşanlı (Dilovası) Deresidir. Pelitli köyünün güneybatısından doğan bir süre güneye aktıktan sonra dirsek yapıp doğuya, yine güneye dönerek Marmara'ya dökülen bu derenin yaklaşık uzunluğu 12 km'dir. Marmara'ya Körfezin kuzeyinden dökülen diğer önemli akarsular Çayırova, Hatip, Ağadere, Derboğazı, Erenler, Kanlıbağ, Aydınlıkdere, Memelidere ve Bekirdere'dir. Marmara denizi'ne Körfezin güneyinden dökülen sular ise genellikle Samanlı Dağlarından doğar, bu dağın kuzey yamaçlarındaki alçak düzlüklerden inerler. Bunların en önemlilerinden biri olan Serindere'nin Sıcakdere adlı bir kolu vardır. Sıcakdere Bursa'dan, Serindere ise Sakarya'dan il sınırına girer. Bahçecik yakınlarında birleşen iki kol Serindere adıyla akışını sürdürür. Kış ve ilkbaharın yağışlı günlerinde karların eridiği dönemlerde Serindere bir hayli kabarır. Samanlı Dağlarından doğan önemli akarsulardan biride Yalakdere'dir. 5 koldan beslenen Yalakdere'nin havzası hayli geniştir. Kış sonlarında suyu artan derenin Hersek yakınlarındaki Marmara'ya dökülen ağzında bir delta düzlüğü oluşmuştur. Marmara'ya bu kesimden dökülen diğer akarsular arasında Değirmendere, Halıdere ve Kazıklı Deresi sayılabilir.
VADİLER ve OVALAR : İlde çok sayıda küçük dere vadisi vardır. Ovalar genellikle akarsuların yığıntılarıyla oluşmuş küçük alüvyal düzlükler niteliğindedir. Karadeniz'e dökülen akarsuların oluşturduğu vadiler, Kocaeli yarımadasının yeni bir biçim almasına yol açan tektonik hareketlerin öncesinde ortaya çıkmış, buna karşılık Marmara Denizi'ne dökülen akarsu vadileri bu hareketlerin sonrasındadır.
Kocaeli Yarımadası'nın bugünkü biçimi, İzmit Körfezi ve Sapanca Gölü gibi tektonik çöküntüler, Karadeniz gibi çanaklaşmalar ve deniz yüzeyindeki değişmelerle belirlenmiş yarımadanın kıyı kesimlerinde denize taraçalar oluşmuştur. Bu arada akarsuların aşağı çığırlarında da genişleyen alüvyal dolgu tabakalar ve kıyı birikim kuşakları oluşmuştur. Daha öncede belirtildiği gibi yarımadadaki su bölümü çizgisi, İzmit Körfezi'ne çok yakın bir kesimden geçmektedir.
İzmit Ovası, Kocaeli'deki önemli düzlüktür. İzmit ovası, İzmit Körfezi ile Sapanca Gölü arasındaki çöküntü oluğunda yer almaktadır. Ovanın Körfez'e yakın kesimlerinde yer yer bataklıklara rastlanır. Ayrıca İzmit Körfezi'nin kıyılarında akarsuların oluşturduğu bir takım alüvyal düzlükler ve deltalar vardır. Bunlardan biri Tavşancıl deresi'nin İzmit Körfezi'ne döküldüğü kesimdeki delta düzlüğüdür. Bu delta, rüzgar ve denizin etkisiyle doğu yönünde genişlemiştir. Düzlüğün denize yakın kesimi, orta kesimine oranla daha yüksektir. İzmit Körfezi'nin güneyinde de bir takım delta düzlükler vardır. Kocaeli il topraklarının alüvyal birikim alanlarından biri olan İzmit-Yarımca piedmont şeridi ise bu kesimde denize dökülen kısa ya da daha çok sel nitelikli akarsuların yüklerini taşımayarak depolamaları sonucu oluşmuştur. Akarsuların yüklerini taşıyamamalarının nedeni, İzmit Körfezi kıyılarına bugünkü şeklini veren kuzey-güney doğrultusu fay çizgisidir. Akarsular fay çizgisinin oluşturduğu eğim kırıklarından etkilenmiştir. İzmit -Yarımca piedmont kuşağının en geniş olduğu kesim, 5 km'yi bulan Tütünçiftlik yöresidir. Bu kuşak doğuda İzmit'e doğru gidildikçe daralır.
DENİZLER : Kocaeli ili, Kuzeyden Karadeniz, batıdan da Marmara ile çevrilidir. İlin Karadeniz kıyıları, yüksek kıyı tipinin özgün örnekleridir. Bu dik kıyıları oluşturan tabakalar, yatay ya da yataya yakın biçimde sıralanır. Değişime uğramış kesimlerde eğilimler, kabaca 8-10 derecelik açılarla, çeşitli doğrultularda, çoğunlukla kuzeye doğrudur. Kocaeli'nin Marmara kıyıları ise, körfezin kuzey ve güney kıyıları olmak üzere iki bölümde incelenebilir. Kuzey kıyılarının düzeyi, körfezin oluşumundan sonra sürekli değişmiştir. Bu kesimdeki taraçalar söz konusu sürekli değişimin sonucudur. Yelkenkaya Burnu ile Darıca arasında bir girinti oluşturan kesim, görece yüksektir. Yelkenkaya Burnu'nda dalga aşındırması (abrazyon) yoluyla kıyı gerilemiş ve bir düzlük oluşmuştur. Bu düzlük 30-40 cm. kalınlığında bir tabaka halinde çakıllarla kaplıdır. Darıca'nın doğusunda girinti ve çıkıntılar genellikle İzmit Körfezi kırığının tektonik çizgisine ya da dere vadilerinin taban ve yamaçlarına göre biçimlenmiştir. Tavşancıl Hereke arasında kıyı, genellikle triyas ve kretase kalkerlerinden oluşmuştur. Bu kesimde set başları belirgindir ve her set tek kütle oluşturarak kıyıya koşut bir dizi halinde uzanır. Hereke'ye doğru yaşlı kalkerden oluşmuş kayalara rastlanır. Herekeden sonra kıyılar sığlaşmaya ve yığıntı şekilleri belirginleşmeye başlar. Şirinyalı'nın doğusunda, yüksek kıyılar biter ve alçak kıyılarla yığıntı şekilleri ortaya çıkar. Bu kesimde dereler görece genişlemiş, kıyının sığ olması nedeniyle dalgaların bu kesimdeki aşındırma etkisi azalmıştır. Bu nedenle kuzeyden inen dereler, taşıdıkları birikintileri yığarak deltalar oluşturur.
Yarımca'nın doğusunda, yaşlı denizsel taraçalar geniş yer tutar. Bu kesimde deniz dolgusundan oluşmuş bir alçak kıyı şeridi uzanır. Yarımca Petrol Rafinerisi'nin biraz doğusundaki yükseklikleri 20 m'ye ulaşan denizsel taraçalar, özellikle son glaysal dönemde kuzeyden inen derelerle derin biçimde kazılmıştır. Daha sonraki deniz basmasıyla yakın dere ve vadilerin birleşmesi sonucu oluşan bir koy oluşmuştur.
Körfez'in kuzey kıyısında, denizsel kuvaterner depolarının gelişmiş olduğu yerlerdeki akarsular, menderesler çizerek akar. Bu akarsuların bir bölümü, flandrien yaşlı, birikinti alanlarını geçmemekte ve kıyı şeridinin biraz gerisinde sona ermektedir. Derince'ye doğru 7-8 m yükseltili yalıyarak sıklaşır. Bunların yükseklikleri, Derince'deki askeri bölgeye doğru artar. Derince'nin doğusundaki kıyı, alçalarak sürer. Bu kesimde yine birikinti şekilleri görülür. Bunların en genişi, Çınarlıdere'nin ağız kesimindedir. Çınarlı vadisiyle kesintiye uğrayan denizel taraçalar, daha doğudaki kıyılarda yeniden belirginleşir. Şirintepe yöresinde 60 m'ye çıkan denizel taraçalar oldukça belirgindir. Şirintepe - Kuruçeşme arasında denize taraçalar üzerinde açılmış güneydoğu yönlü bir vadi, bu taraçaların sürekliliğini kesintiye uğratmış, kıyıda bir girinti oluşturmuştur. İzmit'e doğru gidildikçe insan eliyle değişime uğramasına karşın alçak kıyılar sürer.
Körfez'in güney kıyıları, paleozoik dönemde yükselen bir kütlenin kuzeyinde uzanmaktadır. Üzerinde tersiyer örtü katmanları ile birlikte çok yakın zamanda yükselmiş olan masifin kenarı, söz konusu kıyı çizgisini oluşturmuştur. İzmit Körfezi'nin güney kıyıları, denizin akarsu vadilerinin ağız kesimlerini doldurması sonucu alçalmıştır. Bu kesimdeki yüksek kıyılar, daha çok Değirmendere ile Karamürsel arasındadır.
İklim
Kocaeli dünya üzerinde bir günde dört mevsimin yaşanabildiği ender coğrafi yörelerden biri üzerinde kurulmuştur. Genel anlamda Karadeniz ile Akdeniz ikliminin kesiştiği bir iklim tipi bölgede egemendir. Yazlar sıcak ve az yağışlı, kışlar yağışlı ve Türkiye'nin pek çok yöresine oranla ılık geçer. İlin kuzey kesimlerinde Karadeniz kıyılarında yaşanan yaz mevsimi, ilin güney bölümlerinde yaşanan yaza oranla daha serindir. Yağış miktarı da bununla doğru orantılı olarak kuzeyden güneye inildikçe azalır.
Ilıman iklimin egemen olduğu Kocaeli'de yağışlar kış ve bahar aylarında en fazla olmakla birlikte her mevsim görülür. Ortalama yıllık sıcaklık 13.7 C 'dır.
geovisit();
Kocaeli'yi coğrafi yapısı bakımından üçe ayırmak mümkündür. Kuzeyde Kocaeli Platosu, bu plato daha çok Karadeniz'e yönelen küçük akarsularla ayrılmıştır, üzerinde az sayıda tepe vardır. Bu tepeler arasında en yükseği kuzeybatıda Çene Dağı'dır. Kocaeli platosunun güneyini teşkil eden çöküntü alanları ikinci kısmı oluşturmaktadır. Batıda İzmit Körfezi, orta kesimde İzmit Ovası, doğuda Sapanca Gölü bulunmaktadır. Bu çöküntü alanlarının güneyinde uzanan doğu-batı doğrultulu Samanlı Dağları üçüncü bölümdür. Samanlı Dağları Sapanca gölü çevresinde dik yamaçlarla yükselir. 1400-1500 m. yüksek platolar, batıda İzmit Körfezi'nin güney kıyılarını takip eder. Samanlı Dağlarından inen akarsuların oluşturduğu deltalar kıyıda düzlükler oluşturur. Televizyon yayınlarının bölgemizden izlenmesini sağlayan Keltepe, çevrenin en yüksek noktasıdır.
KOCAELİ'DE YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ :
Kocaeli topraklarının büyük bölümünü; özellikle kuzeydeki Kocaeli Yarımadasını kaplayan plato ile, bunun üzerindeki küçük tepeler ve güneydeki Samanlı Dağları oluşturmaktadır. İlin kuzeyini oluşturan Kocaeli yarımadası, jeolojik devirlerde birçok kez sular altında kalmış, sonra tekrar kara haline gelmiştir. Çukur alanları denizin basması sonucu İzmit Körfezi oluşmuştur. Araştırmalar Körfez'in daha doğudaki Sapanca Gölü çukurluğu ile ilişkisi olduğu yolundaki görüşleri güçlendirmektedir.
DAĞLAR : Kocaeli ili topraklarının yüzde 18.8'ini kaplar. İlin kuzey kesiminde tek tek kütleler halinde tepeler, güney kesiminde ise Samanlı Dağları yer alır.
Samanlı Dağları : Armutlu Yarımadası'ndan başlayıp, güney batıdan il alanına girer, batı doğu doğrultusunda Sakarya ilindeki Geyve Boğazı'na dek sürer. Uzunluğu 130 km, genişliği 30 km dolaylarında olan Samanlı Dağlarının en yüksek noktası 1606 m olan Keltepe'dir.Keltepe aynı zamanda Kocaeli'nin en yüksek noktasıdır. Samanlı Dağları'nın farklı kesimlerinde değişik yeryüzü şekilleri ve oluşumlar görülür. Bu dağların ortaya çıkmasında yakın dönemdeki tektonik yükselme ve çöküntü hareketlerinin payı büyüktür. Samanlı Dağları'ndan bir çok dere kaynaklanır ve bunların en önemlisi Yalakdere'dir .Dağlardaki tüm derelerin suyu kış sonu ve İlkbaharda artarken, yazın çekilir. Bu dağların bitki örtüsü oldukça zengindir. Dağın 200-250 m yüksekliklere kadar olan kesimi makilerle kaplıdır. Daha yükseklerde ise geniş orman örtüsü bulunur. Samanlı Dağlarının özellikle kuzey etekleri, yazın dinlenme yeri olarak kullanılabilen alanlarla doludur. Kentin kuzey kesimini oluşturan Kocaeli yarımadasındaki tepeciklerin en önemlileri ise, Karakayalı Tepe (647 m.), Çenedağ (645 m.), Mahmuttepe (381 m) ve Karlıdağ (234 m)'dır.
PLATOLAR ve YAYLALAR : İl alanları içinde, yayla özelliğinde düzlükler yoktur. Ancak platolar, Kocaeli topraklarının büyük bir bölümünü kapsar. Daha çok aşınım düzlüğü niteliğinde olan platolar, derelerin oluşturduğu vadilerle yarılmış, tek birer kütle durumundaki tepelerle engebelenmiştir. Kocaeli Yarımadasının temelini, ortalama 150-200 m . yüksekliğinde olan kuzeybatı-güneydoğu yönlü, parçalanmış bir yüzey durumundaki Trakya-Kocaeli Penepleni oluşturur. Kocaelinin kuzey kesimleri, derin vadilerle parçalanmış sırtlar şeklindedir . Batıya doğru gidildikçe, Kızılören yakınlarındaki yüzeylerin daha düz olduğu görülür. Kimi yerde oldukça daralarak kuzeybatıya uzanan bu sırtlar, İzmit körfezine yakın bir yerde su bölümü çizgisini geçmektedir. Bu yüzeyler güneydoğuda da derin vadilerle yarılmış, parçalı bir görünümle uzanır. Karayakuplu Köyü'nün güneyinde bu sırtlar hayli alçalır. Karakayalık Dağı'nın kuzeybatısında sırtların yerini hafif dalgalı düz bir yüzey almaktadır. Bu yüzeyler oldukça geniş bir alan kaplar. Çataldağı'nın doğusundaki eğilimli yüzey denize doğru kademelerle alçalır. Orhanlı'dan sonra Kaynarca'ya doğru ise tamamen düzleşir.
GÖLLER : Kocaeli sınırları içinde bulunan tek önemli göl, Sapanca'dır. Ancak Sapanca Gölü'nün büyük bölümü Sakarya ili sınırları içinde kalır.
İzmit Körfezi'nin 17 km doğusundan başlayan Sapanca Gölünün kuzey-güney yönündeki en geniş yeri 5,5 km'dir. Gölün kıyılarının birbirine en çok yaklaştığı nokta, Kocaeli sınırları içinde yer alır. Yüzölçümü 42 km olan Sapanca Gölü deniz yüzeyinden 30 m yüksekliktedir. Gölün en derin yeri 61 m'dir ve yıl içinde gölün su yüzeyinde yaklaşık 75 cm. değişiklik olur. Güneydeki Samanlı Dağları ve kuzeydeki plato düzlüğü arasında bir oluk biçiminde uzanan göl çukurluğu tektonik kaynaklıdır. Bu çukurluğun, İzmit Körfezinin bir devamı olduğu ve önceki dönemlerde daha doğudaki Adapazarı çöküntü alanına değin sokulduğu sanılmaktadır. Körfez ile devamı niteliğinde olan göl çukurluğunun bir eşlikle birbirinden ayrılmış olduğu görüntüsünü güçlendiren bulgular vardır. Bunların en önemlilerinden biri, gölün dibinde yapılan araştırmalarda küçük tuzlu su hayvanlarının kabuklarının bulunmuş olmasıdır.
AKARSULAR : Kocaeli ilinin toprakları tümüyle Marmara havzası içindedir. Bu havza Meriç, Susurluk ve Sakarya havzaları dışında Marmara bölgesinin hemen tümünü kapsar. Havzanın il sınırları içinde kalan bölümünde önemli sayılacak bir akarsu yoktur. Ancak Kocaeli yarımadası, bir çok çay ve dereyle yarılmış durumdadır. Genellikle kısa ve sel niteliğinde olan bu sular, ildeki yeryüzü şekillerinin oluşumunda önemli rol oynamıştır. Akarsuların bir bölümü Karadeniz'e diğerleri ise İzmit Körfezi ya da Marmara'ya dökülür.
Karadeniz'e dökülen akarsuların su kaynakları ve su toplama alanları hayli güneydedir. Bunların akışları da genellikle düzensizdir. Yağışlı dönemlerde taşkınlıklara yol açarken, yazın iyice kururlar. Karadeniz'e dökülen akarsuların en önemlileri Kocadere, Davan çayı, Sarısu ve Kaynarca Deresidir.
Marmara Denizi'ne dökülen akarsuların bir bölümü İzmit Körfezi'nin kuzeyinden, bir bölümü ise güneyinden gelerek Marmara'ya dökülürler. Körfezin kuzeyinden Marmara'ya dökülen akarsuların en önemlilerinden biri Tavşanlı (Dilovası) Deresidir. Pelitli köyünün güneybatısından doğan bir süre güneye aktıktan sonra dirsek yapıp doğuya, yine güneye dönerek Marmara'ya dökülen bu derenin yaklaşık uzunluğu 12 km'dir. Marmara'ya Körfezin kuzeyinden dökülen diğer önemli akarsular Çayırova, Hatip, Ağadere, Derboğazı, Erenler, Kanlıbağ, Aydınlıkdere, Memelidere ve Bekirdere'dir. Marmara denizi'ne Körfezin güneyinden dökülen sular ise genellikle Samanlı Dağlarından doğar, bu dağın kuzey yamaçlarındaki alçak düzlüklerden inerler. Bunların en önemlilerinden biri olan Serindere'nin Sıcakdere adlı bir kolu vardır. Sıcakdere Bursa'dan, Serindere ise Sakarya'dan il sınırına girer. Bahçecik yakınlarında birleşen iki kol Serindere adıyla akışını sürdürür. Kış ve ilkbaharın yağışlı günlerinde karların eridiği dönemlerde Serindere bir hayli kabarır. Samanlı Dağlarından doğan önemli akarsulardan biride Yalakdere'dir. 5 koldan beslenen Yalakdere'nin havzası hayli geniştir. Kış sonlarında suyu artan derenin Hersek yakınlarındaki Marmara'ya dökülen ağzında bir delta düzlüğü oluşmuştur. Marmara'ya bu kesimden dökülen diğer akarsular arasında Değirmendere, Halıdere ve Kazıklı Deresi sayılabilir.
VADİLER ve OVALAR : İlde çok sayıda küçük dere vadisi vardır. Ovalar genellikle akarsuların yığıntılarıyla oluşmuş küçük alüvyal düzlükler niteliğindedir. Karadeniz'e dökülen akarsuların oluşturduğu vadiler, Kocaeli yarımadasının yeni bir biçim almasına yol açan tektonik hareketlerin öncesinde ortaya çıkmış, buna karşılık Marmara Denizi'ne dökülen akarsu vadileri bu hareketlerin sonrasındadır.
Kocaeli Yarımadası'nın bugünkü biçimi, İzmit Körfezi ve Sapanca Gölü gibi tektonik çöküntüler, Karadeniz gibi çanaklaşmalar ve deniz yüzeyindeki değişmelerle belirlenmiş yarımadanın kıyı kesimlerinde denize taraçalar oluşmuştur. Bu arada akarsuların aşağı çığırlarında da genişleyen alüvyal dolgu tabakalar ve kıyı birikim kuşakları oluşmuştur. Daha öncede belirtildiği gibi yarımadadaki su bölümü çizgisi, İzmit Körfezi'ne çok yakın bir kesimden geçmektedir.
İzmit Ovası, Kocaeli'deki önemli düzlüktür. İzmit ovası, İzmit Körfezi ile Sapanca Gölü arasındaki çöküntü oluğunda yer almaktadır. Ovanın Körfez'e yakın kesimlerinde yer yer bataklıklara rastlanır. Ayrıca İzmit Körfezi'nin kıyılarında akarsuların oluşturduğu bir takım alüvyal düzlükler ve deltalar vardır. Bunlardan biri Tavşancıl deresi'nin İzmit Körfezi'ne döküldüğü kesimdeki delta düzlüğüdür. Bu delta, rüzgar ve denizin etkisiyle doğu yönünde genişlemiştir. Düzlüğün denize yakın kesimi, orta kesimine oranla daha yüksektir. İzmit Körfezi'nin güneyinde de bir takım delta düzlükler vardır. Kocaeli il topraklarının alüvyal birikim alanlarından biri olan İzmit-Yarımca piedmont şeridi ise bu kesimde denize dökülen kısa ya da daha çok sel nitelikli akarsuların yüklerini taşımayarak depolamaları sonucu oluşmuştur. Akarsuların yüklerini taşıyamamalarının nedeni, İzmit Körfezi kıyılarına bugünkü şeklini veren kuzey-güney doğrultusu fay çizgisidir. Akarsular fay çizgisinin oluşturduğu eğim kırıklarından etkilenmiştir. İzmit -Yarımca piedmont kuşağının en geniş olduğu kesim, 5 km'yi bulan Tütünçiftlik yöresidir. Bu kuşak doğuda İzmit'e doğru gidildikçe daralır.
DENİZLER : Kocaeli ili, Kuzeyden Karadeniz, batıdan da Marmara ile çevrilidir. İlin Karadeniz kıyıları, yüksek kıyı tipinin özgün örnekleridir. Bu dik kıyıları oluşturan tabakalar, yatay ya da yataya yakın biçimde sıralanır. Değişime uğramış kesimlerde eğilimler, kabaca 8-10 derecelik açılarla, çeşitli doğrultularda, çoğunlukla kuzeye doğrudur. Kocaeli'nin Marmara kıyıları ise, körfezin kuzey ve güney kıyıları olmak üzere iki bölümde incelenebilir. Kuzey kıyılarının düzeyi, körfezin oluşumundan sonra sürekli değişmiştir. Bu kesimdeki taraçalar söz konusu sürekli değişimin sonucudur. Yelkenkaya Burnu ile Darıca arasında bir girinti oluşturan kesim, görece yüksektir. Yelkenkaya Burnu'nda dalga aşındırması (abrazyon) yoluyla kıyı gerilemiş ve bir düzlük oluşmuştur. Bu düzlük 30-40 cm. kalınlığında bir tabaka halinde çakıllarla kaplıdır. Darıca'nın doğusunda girinti ve çıkıntılar genellikle İzmit Körfezi kırığının tektonik çizgisine ya da dere vadilerinin taban ve yamaçlarına göre biçimlenmiştir. Tavşancıl Hereke arasında kıyı, genellikle triyas ve kretase kalkerlerinden oluşmuştur. Bu kesimde set başları belirgindir ve her set tek kütle oluşturarak kıyıya koşut bir dizi halinde uzanır. Hereke'ye doğru yaşlı kalkerden oluşmuş kayalara rastlanır. Herekeden sonra kıyılar sığlaşmaya ve yığıntı şekilleri belirginleşmeye başlar. Şirinyalı'nın doğusunda, yüksek kıyılar biter ve alçak kıyılarla yığıntı şekilleri ortaya çıkar. Bu kesimde dereler görece genişlemiş, kıyının sığ olması nedeniyle dalgaların bu kesimdeki aşındırma etkisi azalmıştır. Bu nedenle kuzeyden inen dereler, taşıdıkları birikintileri yığarak deltalar oluşturur.
Yarımca'nın doğusunda, yaşlı denizsel taraçalar geniş yer tutar. Bu kesimde deniz dolgusundan oluşmuş bir alçak kıyı şeridi uzanır. Yarımca Petrol Rafinerisi'nin biraz doğusundaki yükseklikleri 20 m'ye ulaşan denizsel taraçalar, özellikle son glaysal dönemde kuzeyden inen derelerle derin biçimde kazılmıştır. Daha sonraki deniz basmasıyla yakın dere ve vadilerin birleşmesi sonucu oluşan bir koy oluşmuştur.
Körfez'in kuzey kıyısında, denizsel kuvaterner depolarının gelişmiş olduğu yerlerdeki akarsular, menderesler çizerek akar. Bu akarsuların bir bölümü, flandrien yaşlı, birikinti alanlarını geçmemekte ve kıyı şeridinin biraz gerisinde sona ermektedir. Derince'ye doğru 7-8 m yükseltili yalıyarak sıklaşır. Bunların yükseklikleri, Derince'deki askeri bölgeye doğru artar. Derince'nin doğusundaki kıyı, alçalarak sürer. Bu kesimde yine birikinti şekilleri görülür. Bunların en genişi, Çınarlıdere'nin ağız kesimindedir. Çınarlı vadisiyle kesintiye uğrayan denizel taraçalar, daha doğudaki kıyılarda yeniden belirginleşir. Şirintepe yöresinde 60 m'ye çıkan denizel taraçalar oldukça belirgindir. Şirintepe - Kuruçeşme arasında denize taraçalar üzerinde açılmış güneydoğu yönlü bir vadi, bu taraçaların sürekliliğini kesintiye uğratmış, kıyıda bir girinti oluşturmuştur. İzmit'e doğru gidildikçe insan eliyle değişime uğramasına karşın alçak kıyılar sürer.
Körfez'in güney kıyıları, paleozoik dönemde yükselen bir kütlenin kuzeyinde uzanmaktadır. Üzerinde tersiyer örtü katmanları ile birlikte çok yakın zamanda yükselmiş olan masifin kenarı, söz konusu kıyı çizgisini oluşturmuştur. İzmit Körfezi'nin güney kıyıları, denizin akarsu vadilerinin ağız kesimlerini doldurması sonucu alçalmıştır. Bu kesimdeki yüksek kıyılar, daha çok Değirmendere ile Karamürsel arasındadır.
İklim
Kocaeli dünya üzerinde bir günde dört mevsimin yaşanabildiği ender coğrafi yörelerden biri üzerinde kurulmuştur. Genel anlamda Karadeniz ile Akdeniz ikliminin kesiştiği bir iklim tipi bölgede egemendir. Yazlar sıcak ve az yağışlı, kışlar yağışlı ve Türkiye'nin pek çok yöresine oranla ılık geçer. İlin kuzey kesimlerinde Karadeniz kıyılarında yaşanan yaz mevsimi, ilin güney bölümlerinde yaşanan yaza oranla daha serindir. Yağış miktarı da bununla doğru orantılı olarak kuzeyden güneye inildikçe azalır.
Ilıman iklimin egemen olduğu Kocaeli'de yağışlar kış ve bahar aylarında en fazla olmakla birlikte her mevsim görülür. Ortalama yıllık sıcaklık 13.7 C 'dır.
geovisit();
16 Aralık 2007 Pazar
Hepsi Grubu Kartlarına Devam ..........
Grup Hepsi
Grup Hepsi
Grup Hepsi
Grup Hepsi
Grup Hepsi
Grup Hepsi
Grup Hepsi
14 Aralık 2007 Cuma
İngilizce Öğreniyorum
1 . Aşağıdakilerden hangisi bedroom da bulunmaz ?
a ) Bed
b ) Wardrobe
c ) Fridge
ç ) Clock
2 . Aşağıdakilerden hangisi garden de bulunmaz ?
a ) bed
c ) Tree
b ) Chair
Cat under table
Where is the cat ?
.
.............................. ..... ............ ...... .... ..................
...............................
hELLO ! Good ........ !
How ... tudey ?
a ) Bed
b ) Wardrobe
c ) Fridge
ç ) Clock
2 . Aşağıdakilerden hangisi garden de bulunmaz ?
a ) bed
c ) Tree
b ) Chair
Cat under table
Where is the cat ?
.
.............................. ..... ............ ...... .... ..................
...............................
hELLO ! Good ........ !
How ... tudey ?
Kuvvet Ve Hareket
Kuvvet Nedir ?
Etkinliklerden anlaşılıcağı gibi hareket olması için cisimleri iten ya da çeken bir etki olması gerekir . Bu etki kuvvettir. Kuvveti göremeyiz , dolayısıyla kuvvetti onun neden olduğu etkilerle tanımlayabiliriz .
Etkinliklerden anlaşılıcağı gibi hareket olması için cisimleri iten ya da çeken bir etki olması gerekir . Bu etki kuvvettir. Kuvveti göremeyiz , dolayısıyla kuvvetti onun neden olduğu etkilerle tanımlayabiliriz .
Arkadaşımda bloguna tarif koymuştu : www.izelelif.blogspot.com
Kolay Pizza
Mutfak
Zorluk 2
Süre 30 dk.
Kaç Kişilik 4
Malzemeler
2 Adet yufka
1 Çorba kaşığı margarin
4-5 Çorba kaşığı tereyağı
1.5 Su bardağı süt
3 Adet yumurta
1 Su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
Yarım su bardağı dilimlenmiş sucuk
Yarım su bardağı dilimlenmiş sosis
1 Çay bardağı doğranmış salatalık turşusu
Yarım su bardağı zeytin
Ana Sayfa
Diyet Tablosu
Kalori Cetveli
Tarif Ölçüleri
Püf Noktası
Sağlıklı Beslnm.
TarifSözlüğü
Büyüteç Altında
Süsleme Sanatı
Sağlık
Laser Epilasyon
Yemek Tarifleri Hamur İşleri Pizzalar-Krepler Kolay Pizza
Kolay Pizza
Malzemeler
Tarif Defterime ekle
Tarifle İlgili Yorum Yap
Yazıcıya Gönder
Mutfak
Zorluk 2
Süre 30 dk.
Kaç Kişilik 4
Yöntem
2 Adet yufka
1 Çorba kaşığı margarin
4-5 Çorba kaşığı tereyağı
1.5 Su bardağı süt
3 Adet yumurta
1 Su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
Yarım su bardağı dilimlenmiş sucuk
Yarım su bardağı dilimlenmiş sosis
1 Çay bardağı doğranmış salatalık turşusu
Yarım su bardağı zeytin
Hazırlanışı
Fırın tepsisini yağlayın.
Üzerine yufkalardan birini serip, margarin ile yağlayın.
İkinci yufkayı da serin ve tepsinin kenarından sarkan yufkaları kesin.
Tereyağını eritin, süt ve yumurtayla karıştırın.
Bu karışımdan kaşıkla alıp, yufkaların üzerine sürün (yufkaların karışımı iyice çekmesine dikkat edin).
Üzerine kaşar peyniri, sucuk, sosis, turşu ve zeytini koyun.
Önceden ısıtılmış 200 dereceli fırında 20 dakika pişirin.
Fırından çıkartıp, üçgen şeklinde dilimleyerek servis yapın.
Kolay Pizza yemek tarifleri
Çilekli Çörekler
Malzemeler
Mutfak
Zorluk 2
Süre 60 dk.
Kaç Kişilik 8
1 Su bardağı süt
Yarım çay kaşığı vanilya esansı
2 Yumurta sarısı
3 Çorba kaşığı tozşeker
1 Çorba kaşığı un
450 gr milföy hamuru
1 Adet yumurta
450 gr çilek
3 Çorba kaşığı çilek jölesi
Hazırlanışı
Süt ve vanilya esansını pişirdikten sonra soğumaya bırakın.
Şeker ve yumurta sarılarını çırpın.
Daha sonra bu karışıma unu ekleyin.
Sütlü vanilya karışımını da ekleyip karıştırdıktan sonra düşük ısılı fırında yaklaşık 10 dakika pişirin.
Elde ettiğiniz hamuru 8 eşit parçaya böldükten sonra, milföy hamuru ile sarın.
Çırpılmış 1 adet yumurtayı bu hamurlara sürerek 200 dereceli fırında 20 dakika pişirin.
Çilekleri yıkayıp saplarını koparın.
Çilekleri 8 parçaya eşit olarak dağıttıktan sonra üzerlerine eritilmiş çilek jölesini dökün.
İsteğe göre krema ile servis yapabilirsiniz.
Cevizli Tahinli Çörek
Malzemeler
Tarif Defterime ekle
Tarifle İlgili Yorum Yap
Yazıcıya Gönder
Mutfak
Zorluk 2
Süre 60 dk.
Kaç Kişilik 8
Yöntem
3 Su bardağı un
1 Paket margarin (oda sıcaklığında erimiş)
2 Çorba kaşığı yoğurt
1 Çay kaşığı kabartma tozu
Tuz
1 Su bardağı süt
1 Çay bardağı ayçiçek yağı
4-5 Çorba kaşığı tahin
1 Adet yumurta sarısı
Bir miktar dövülmüş ceviz
Susam
Çörekler Cevizli Tahinli Çörek
Cevizli Tahinli Çörek
Malzemeler
Tarif Defterime ekle
Tarifle İlgili Yorum Yap
Yazıcıya Gönder
Mutfak
Zorluk 2
Süre 60 dk.
Kaç Kişilik 8
Yöntem
3 Su bardağı un
1 Paket margarin (oda sıcaklığında erimiş)
2 Çorba kaşığı yoğurt
1 Çay kaşığı kabartma tozu
Tuz
1 Su bardağı süt
1 Çay bardağı ayçiçek yağı
4-5 Çorba kaşığı tahin
1 Adet yumurta sarısı
Bir miktar dövülmüş ceviz
Susam
Hazırlanışı
Hamur yoğuracağınız kaba unu koyup, ortasını havuz gibi açın.
1 Paket margarin, 2 çorba kaşığı yoğurt, 1 su bardağı süt, 1 çay kaşığı kabartma tozu ve tuzu ekleyerek karıştırın.
Yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğurun.
Bir müddet hamuru dinlendirin.
Daha sonra hamuru ikiye ayırın.
Bir parçayı alıp, yine ikiye ayırın.
Tabak büyüklüğünde açıp, aralarını ayçiçek yağı ile yağlayıp, üst üste koyun.
Diğer hamurada aynı işlemi uygulayın.
Hamurlar bitene kadar bu işlemi uygulayın.
Açtığınız hamurların arasına 1 çorba kaşığı tahin sürün ve dövülmüş ceviz serpin.
Yufkaları rulo yapın.
Üç parmak arayla kesip, tepsiye dizin.
Üzerlerine çırpılmış yumurta sarısı sürün.
Susam serpin ve önceden ısıtılmış fırında pişirin.
Mutfak
Zorluk 2
Süre 30 dk.
Kaç Kişilik 4
Malzemeler
2 Adet yufka
1 Çorba kaşığı margarin
4-5 Çorba kaşığı tereyağı
1.5 Su bardağı süt
3 Adet yumurta
1 Su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
Yarım su bardağı dilimlenmiş sucuk
Yarım su bardağı dilimlenmiş sosis
1 Çay bardağı doğranmış salatalık turşusu
Yarım su bardağı zeytin
Ana Sayfa
Diyet Tablosu
Kalori Cetveli
Tarif Ölçüleri
Püf Noktası
Sağlıklı Beslnm.
TarifSözlüğü
Büyüteç Altında
Süsleme Sanatı
Sağlık
Laser Epilasyon
Yemek Tarifleri Hamur İşleri Pizzalar-Krepler Kolay Pizza
Kolay Pizza
Malzemeler
Tarif Defterime ekle
Tarifle İlgili Yorum Yap
Yazıcıya Gönder
Mutfak
Zorluk 2
Süre 30 dk.
Kaç Kişilik 4
Yöntem
2 Adet yufka
1 Çorba kaşığı margarin
4-5 Çorba kaşığı tereyağı
1.5 Su bardağı süt
3 Adet yumurta
1 Su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
Yarım su bardağı dilimlenmiş sucuk
Yarım su bardağı dilimlenmiş sosis
1 Çay bardağı doğranmış salatalık turşusu
Yarım su bardağı zeytin
Hazırlanışı
Fırın tepsisini yağlayın.
Üzerine yufkalardan birini serip, margarin ile yağlayın.
İkinci yufkayı da serin ve tepsinin kenarından sarkan yufkaları kesin.
Tereyağını eritin, süt ve yumurtayla karıştırın.
Bu karışımdan kaşıkla alıp, yufkaların üzerine sürün (yufkaların karışımı iyice çekmesine dikkat edin).
Üzerine kaşar peyniri, sucuk, sosis, turşu ve zeytini koyun.
Önceden ısıtılmış 200 dereceli fırında 20 dakika pişirin.
Fırından çıkartıp, üçgen şeklinde dilimleyerek servis yapın.
Kolay Pizza yemek tarifleri
Çilekli Çörekler
Malzemeler
Mutfak
Zorluk 2
Süre 60 dk.
Kaç Kişilik 8
1 Su bardağı süt
Yarım çay kaşığı vanilya esansı
2 Yumurta sarısı
3 Çorba kaşığı tozşeker
1 Çorba kaşığı un
450 gr milföy hamuru
1 Adet yumurta
450 gr çilek
3 Çorba kaşığı çilek jölesi
Hazırlanışı
Süt ve vanilya esansını pişirdikten sonra soğumaya bırakın.
Şeker ve yumurta sarılarını çırpın.
Daha sonra bu karışıma unu ekleyin.
Sütlü vanilya karışımını da ekleyip karıştırdıktan sonra düşük ısılı fırında yaklaşık 10 dakika pişirin.
Elde ettiğiniz hamuru 8 eşit parçaya böldükten sonra, milföy hamuru ile sarın.
Çırpılmış 1 adet yumurtayı bu hamurlara sürerek 200 dereceli fırında 20 dakika pişirin.
Çilekleri yıkayıp saplarını koparın.
Çilekleri 8 parçaya eşit olarak dağıttıktan sonra üzerlerine eritilmiş çilek jölesini dökün.
İsteğe göre krema ile servis yapabilirsiniz.
Cevizli Tahinli Çörek
Malzemeler
Tarif Defterime ekle
Tarifle İlgili Yorum Yap
Yazıcıya Gönder
Mutfak
Zorluk 2
Süre 60 dk.
Kaç Kişilik 8
Yöntem
3 Su bardağı un
1 Paket margarin (oda sıcaklığında erimiş)
2 Çorba kaşığı yoğurt
1 Çay kaşığı kabartma tozu
Tuz
1 Su bardağı süt
1 Çay bardağı ayçiçek yağı
4-5 Çorba kaşığı tahin
1 Adet yumurta sarısı
Bir miktar dövülmüş ceviz
Susam
Çörekler Cevizli Tahinli Çörek
Cevizli Tahinli Çörek
Malzemeler
Tarif Defterime ekle
Tarifle İlgili Yorum Yap
Yazıcıya Gönder
Mutfak
Zorluk 2
Süre 60 dk.
Kaç Kişilik 8
Yöntem
3 Su bardağı un
1 Paket margarin (oda sıcaklığında erimiş)
2 Çorba kaşığı yoğurt
1 Çay kaşığı kabartma tozu
Tuz
1 Su bardağı süt
1 Çay bardağı ayçiçek yağı
4-5 Çorba kaşığı tahin
1 Adet yumurta sarısı
Bir miktar dövülmüş ceviz
Susam
Hazırlanışı
Hamur yoğuracağınız kaba unu koyup, ortasını havuz gibi açın.
1 Paket margarin, 2 çorba kaşığı yoğurt, 1 su bardağı süt, 1 çay kaşığı kabartma tozu ve tuzu ekleyerek karıştırın.
Yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğurun.
Bir müddet hamuru dinlendirin.
Daha sonra hamuru ikiye ayırın.
Bir parçayı alıp, yine ikiye ayırın.
Tabak büyüklüğünde açıp, aralarını ayçiçek yağı ile yağlayıp, üst üste koyun.
Diğer hamurada aynı işlemi uygulayın.
Hamurlar bitene kadar bu işlemi uygulayın.
Açtığınız hamurların arasına 1 çorba kaşığı tahin sürün ve dövülmüş ceviz serpin.
Yufkaları rulo yapın.
Üç parmak arayla kesip, tepsiye dizin.
Üzerlerine çırpılmış yumurta sarısı sürün.
Susam serpin ve önceden ısıtılmış fırında pişirin.
Diskografi [değiştir]
Yıl
Kapak Resmi
Albüm adı ve İçerik
2002
Nil Dünyası
01-Erkekler Yüzünden
02-Evlenmek Gerek
03-XL
04-Kek
05-Pelin
06-Ama
07-Uzaylı
08-Babama N’olmuş
09-Kış Şarkısı
10-Rüzgâr
11-Resmen Âşığım
12-Madonna Olacakmış
13-Hidden track // Ben Aptal Bir Kovboyum
2004
Nil Fm
01-Nil Fm Jingle
02-Sinema
03-Bütün Kızlar Toplandık
04-Gitme Yoksa…
05-Akbaba
06-Havuz Problemi
07-Bronzlaşmak
08-Ben Aptal mıyım?
09-Vahdettin
10-Meyva Tabağı
11-Bencil
12-Çocuk da Yaparım Kariyer de
13-Reklamlar
14-Hidden track // Bay Pipo
2006
Tek Taşımı Kendim Aldım
01-Pırlanta
02-Kamikaze
03-Siz
04-Bu mudur
05-Sarhoş
06-Neyin Var Bugün?
07-Peri
08-Bambaşka
09-Parçalı Bulutlu
10-Organize İşler
11-Bu mudur Akustik
12-Pırlanta Ozinga Remix
Yıl
Kapak Resmi
Albüm adı ve İçerik
2002
Nil Dünyası
01-Erkekler Yüzünden
02-Evlenmek Gerek
03-XL
04-Kek
05-Pelin
06-Ama
07-Uzaylı
08-Babama N’olmuş
09-Kış Şarkısı
10-Rüzgâr
11-Resmen Âşığım
12-Madonna Olacakmış
13-Hidden track // Ben Aptal Bir Kovboyum
2004
Nil Fm
01-Nil Fm Jingle
02-Sinema
03-Bütün Kızlar Toplandık
04-Gitme Yoksa…
05-Akbaba
06-Havuz Problemi
07-Bronzlaşmak
08-Ben Aptal mıyım?
09-Vahdettin
10-Meyva Tabağı
11-Bencil
12-Çocuk da Yaparım Kariyer de
13-Reklamlar
14-Hidden track // Bay Pipo
2006
Tek Taşımı Kendim Aldım
01-Pırlanta
02-Kamikaze
03-Siz
04-Bu mudur
05-Sarhoş
06-Neyin Var Bugün?
07-Peri
08-Bambaşka
09-Parçalı Bulutlu
10-Organize İşler
11-Bu mudur Akustik
12-Pırlanta Ozinga Remix
Hepsi Grubu
Gülçin ve Yasemin ' in doğum gününü kutlarım . Geçmiş bile olsa ! ..........................
Önemli İnsanlar
Albert Einstein ( Albert Ayştayn )
Albert Einstein (14 Mart 1879 - 18 Nisan 1955) , Yahudi asıllı Almanyalı fizikçi.
20. yüzyılın en önemli kuramsal fizikçisi olarak nitelenen Albert Einstein, Görecelik kuramını geliştirmiş, kuantum mekaniği, istatistiksel mekanik ve kozmoloji dallarına önemli katkılar sağlamıştır. Kuramsal fiziğine katkılarından ve fotoelektrik etki olayına getirdiği açıklamadan dolayı 1921 Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür. (Nobel Ödülü'nün ve Nobel Komitesi'nin o zamanki ilkeleri doğrultusunda, bugün en önemli katkısı olarak nitelendirilen Görecelik kuramı fazla kuramsal bulunmuş ve ödülde açıkça söz konusu edilmemiştir.)
¼½¼¼[[Kategori:#redirect[[]]]]¹²³Ç== Yaşamı == Ünlü Einstein, 1879 yılında Güney Almanya'nın Ulm kentinde dünyaya geldi. Babası Einstein & Cie adında bir elektrik fabrikası sahibi; annesi ise, klasik müziğe meraklı, eğitimli bir ev hanımıydı. Konuşmaya geç başlaması ve içine kapanık bir çocuk olması, ailesini tedirginliğe düşürmüşse de, sonraki yıllarda sağlıklı bir çocuk olduğu anlaşıldı.1880 de ailesiyle Münih'e taşındı. Babası Hermann ve abisi Yakob burada Einstein&cie adında elektrik mühendisliği ile bir şirket kurdular. 1894 yılında ailesin iflası nedeni ile İtalya'ya taşındılar
Einstein: buluş ve çalışmalarındaki esin kaynağını ise kendisi: "Çocukluğumda yaşadığım iki önemli olayı unutamam. Biri, beş yaşında iken amcamın armağanı pusulada bulduğum gizem; diğeri on iki yaşındayken tanıştığım Öklit geometrisi. Gençliğinde bu geometrinin büyüsüne kapılmayan bir kimsenin, ileride kuramsal bilimde parlak bir atılım yapabileceği hiç beklenmemelidir!" sözleri ile açıklamıştır. [kaynak belirtilmeli]
20. yüzyılın en önemli kuramsal fizikçisi olarak nitelenen Albert Einstein, Görecelik kuramını geliştirmiş, kuantum mekaniği, istatistiksel mekanik ve kozmoloji dallarına önemli katkılar sağlamıştır. Kuramsal fiziğine katkılarından ve fotoelektrik etki olayına getirdiği açıklamadan dolayı 1921 Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür. (Nobel Ödülü'nün ve Nobel Komitesi'nin o zamanki ilkeleri doğrultusunda, bugün en önemli katkısı olarak nitelendirilen Görecelik kuramı fazla kuramsal bulunmuş ve ödülde açıkça söz konusu edilmemiştir.)
¼½¼¼[[Kategori:#redirect[[]]]]¹²³Ç== Yaşamı == Ünlü Einstein, 1879 yılında Güney Almanya'nın Ulm kentinde dünyaya geldi. Babası Einstein & Cie adında bir elektrik fabrikası sahibi; annesi ise, klasik müziğe meraklı, eğitimli bir ev hanımıydı. Konuşmaya geç başlaması ve içine kapanık bir çocuk olması, ailesini tedirginliğe düşürmüşse de, sonraki yıllarda sağlıklı bir çocuk olduğu anlaşıldı.1880 de ailesiyle Münih'e taşındı. Babası Hermann ve abisi Yakob burada Einstein&cie adında elektrik mühendisliği ile bir şirket kurdular. 1894 yılında ailesin iflası nedeni ile İtalya'ya taşındılar
Einstein: buluş ve çalışmalarındaki esin kaynağını ise kendisi: "Çocukluğumda yaşadığım iki önemli olayı unutamam. Biri, beş yaşında iken amcamın armağanı pusulada bulduğum gizem; diğeri on iki yaşındayken tanıştığım Öklit geometrisi. Gençliğinde bu geometrinin büyüsüne kapılmayan bir kimsenin, ileride kuramsal bilimde parlak bir atılım yapabileceği hiç beklenmemelidir!" sözleri ile açıklamıştır. [kaynak belirtilmeli]
Thomas Edison
Thomas Edison
Vikipedi, özgür ansiklopedi
(Edison sayfasından yönlendirildi)
Git ve: kullan, ara
"Dahilik %1 ilham, %99 çalışmanın eseridir. (Harper's Monthly, Eylül 1932)"
Thomas Alva Edison (d. 11 Şubat 1847 – ö. 18 Ekim 1931) 20. yüzyıl yaşamını icatlarıyla büyük bir şekilde etkileyen Amerikalı mucit ve iş adamıdır. Bazı icatları tamamen orjinal olmakla birlikte, eski icatların geliştirilmesi veya yönetimi altında çalışan yüzlerce çalışana aittir. Yine de Edison elinde bulundurduğu kendi adını taşıyan [1]] Amerikan patentiyle tarihteki en önemli ve en verimli mucitlerden biri olarak nitelendirilir. Patentlerinin çoğu Amerika'nın haricinde Almanya, Fransa ve İngiltere onaylarına da sahiptir.
Hayatı [değiştir]
Thomas Alva Edison, Amerika'nın Ohio eyaletinde Samuel Ogden Edison, Jr. ve Nancy Matthews Elliott'un (1810–1871) 7. çocukları olarak doğdu. Yedi yaşındayken ailesiyle birlikte Michigan'daki Port Huron'a yerleşen Edison, ilköğrenimine yaşadığı bir hastalık dolayısıyla geç başladı. Ancak yaklaşık üç ay sonra algılamasının yavaşlığı nedeniyle okuldan uzaklaştırıldı. Kanada'da daha önce öğretmenlik yapmış olan annesi büyük bir zevkle oğlunun eğitimine evde devam ediyordu. Okuması ve tecrübe edinmesi için onu sık sık teşvik ediyordu ve onu sık sık kontrol ediyordu. Derslerinin çoğu çok iyiydi. Son derece meraklı ve yaratıcı kişiliğe sahip bir çocuk olan Edison, 10 yaşına geldiğinde kendisini fizik ve kimya kitaplarına verdi.Bu arada evlerinin kilerinde bir kimya laboratuvarı kurdu. Özellikle kimya deneylerine ve Volta kaplarından elektrik akımı elde etmeye yönelik araştırmalara ilgi duydu; bir süre sonra arkadaşıyla telgraf yaptı ve Mors alfabesini öğrendi. 12 yaşındaysa duymada güçlük yaşamaya başladı. Bunun sebebi olarak birçok teori ortaya atıldıysa da, Edison'a göre kendisi sağır oldu çünkü kendi kulakları tarafından bir tren vagonuna çekilmişti. 12 yaşına geldiğinde ailesine yardım etmek için Port Huron ile Detroit arasında çalışan trende gazete ve şekerleme satmaya başlayan, ömrünü kurtardığı Jimmie Mackenzie tarafından telgraf operatörlüğü işine başladı. Jimmie'nin Michigan'daki Clemen Dağları'nda J.U. Mackenzie istasyon temsilcisi babası, oğlunun Edison'u kendi kanatları altına almasını ve onu yetiştirmesinden çok minnettardı. Edison'un sağırlığı onu etkilemişti ve yanındaki telegraftan gelen sesleri tekrar duyması için onu teşfik etti. Bu dönemde Edison, telgırafıyla uğraştı arkadaşıda yanında ona yardım ediyordu"mükemmel icat adlı yapıtını okudu ve derinden etkilendi. Bunun üzerine bir yandan komşusunun deneylerini tekrarladı bir yandanda kendi deneylerine ağırlık vererek daha düzenli çalışmaya ve notlar tutmaya başladı. O yıllardaki akıl hocalarından biride telegrafcı ve kaşif Franklin Leonard Pope'tu. Kendisi fakirleşen Edison'a çalışması ve yaşaması için Elizabeth, New Jersey'deki yerini kullanmasına izin verdi.
Elektrikli telgrafla alakalı ilk buluşlarından biride borsadaki değerleri kaydeden bir cihazdı stock ticker. Edison'un kabul görmüş ilk icadı elektrikli oy kaydediciydi, 28 Ekim 1868.
Edison aynı zamanda ampulü de bulmuştur.
Vikipedi, özgür ansiklopedi
(Edison sayfasından yönlendirildi)
Git ve: kullan, ara
"Dahilik %1 ilham, %99 çalışmanın eseridir. (Harper's Monthly, Eylül 1932)"
Thomas Alva Edison (d. 11 Şubat 1847 – ö. 18 Ekim 1931) 20. yüzyıl yaşamını icatlarıyla büyük bir şekilde etkileyen Amerikalı mucit ve iş adamıdır. Bazı icatları tamamen orjinal olmakla birlikte, eski icatların geliştirilmesi veya yönetimi altında çalışan yüzlerce çalışana aittir. Yine de Edison elinde bulundurduğu kendi adını taşıyan [1]] Amerikan patentiyle tarihteki en önemli ve en verimli mucitlerden biri olarak nitelendirilir. Patentlerinin çoğu Amerika'nın haricinde Almanya, Fransa ve İngiltere onaylarına da sahiptir.
Hayatı [değiştir]
Thomas Alva Edison, Amerika'nın Ohio eyaletinde Samuel Ogden Edison, Jr. ve Nancy Matthews Elliott'un (1810–1871) 7. çocukları olarak doğdu. Yedi yaşındayken ailesiyle birlikte Michigan'daki Port Huron'a yerleşen Edison, ilköğrenimine yaşadığı bir hastalık dolayısıyla geç başladı. Ancak yaklaşık üç ay sonra algılamasının yavaşlığı nedeniyle okuldan uzaklaştırıldı. Kanada'da daha önce öğretmenlik yapmış olan annesi büyük bir zevkle oğlunun eğitimine evde devam ediyordu. Okuması ve tecrübe edinmesi için onu sık sık teşvik ediyordu ve onu sık sık kontrol ediyordu. Derslerinin çoğu çok iyiydi. Son derece meraklı ve yaratıcı kişiliğe sahip bir çocuk olan Edison, 10 yaşına geldiğinde kendisini fizik ve kimya kitaplarına verdi.Bu arada evlerinin kilerinde bir kimya laboratuvarı kurdu. Özellikle kimya deneylerine ve Volta kaplarından elektrik akımı elde etmeye yönelik araştırmalara ilgi duydu; bir süre sonra arkadaşıyla telgraf yaptı ve Mors alfabesini öğrendi. 12 yaşındaysa duymada güçlük yaşamaya başladı. Bunun sebebi olarak birçok teori ortaya atıldıysa da, Edison'a göre kendisi sağır oldu çünkü kendi kulakları tarafından bir tren vagonuna çekilmişti. 12 yaşına geldiğinde ailesine yardım etmek için Port Huron ile Detroit arasında çalışan trende gazete ve şekerleme satmaya başlayan, ömrünü kurtardığı Jimmie Mackenzie tarafından telgraf operatörlüğü işine başladı. Jimmie'nin Michigan'daki Clemen Dağları'nda J.U. Mackenzie istasyon temsilcisi babası, oğlunun Edison'u kendi kanatları altına almasını ve onu yetiştirmesinden çok minnettardı. Edison'un sağırlığı onu etkilemişti ve yanındaki telegraftan gelen sesleri tekrar duyması için onu teşfik etti. Bu dönemde Edison, telgırafıyla uğraştı arkadaşıda yanında ona yardım ediyordu"mükemmel icat adlı yapıtını okudu ve derinden etkilendi. Bunun üzerine bir yandan komşusunun deneylerini tekrarladı bir yandanda kendi deneylerine ağırlık vererek daha düzenli çalışmaya ve notlar tutmaya başladı. O yıllardaki akıl hocalarından biride telegrafcı ve kaşif Franklin Leonard Pope'tu. Kendisi fakirleşen Edison'a çalışması ve yaşaması için Elizabeth, New Jersey'deki yerini kullanmasına izin verdi.
Elektrikli telgrafla alakalı ilk buluşlarından biride borsadaki değerleri kaydeden bir cihazdı stock ticker. Edison'un kabul görmüş ilk icadı elektrikli oy kaydediciydi, 28 Ekim 1868.
Edison aynı zamanda ampulü de bulmuştur.
Evliliği [değiştir]
24 Aralık 1871 yılında, 2 ay önce tanışmış olduğu 16 yaşındaki Mary Stilwell ile evlendi. Üç çocukları oldu: Marion Estelle Edison (bilinen adıyla Dot), Thomas Alva Edison, Jr. (bilinen adıyla Dash) ve William Leslie Edison. Mary Edison 9 Ağustos 1884'te hayatını kaybetti.
1880'lerde Fort Myers, Florida'dan bir arsa satın aldı ve daha sonra burda kışları kalmak için kendine küçük bir ev inşa ettirdi. Otomobil endüstrisinin büyük adamı Henry Ford yakın bir zaman sonra Edison'un evinin birkaç yüz metre ötesine taşındı. Bu nedenle Edison ve Ford ölene dek arkadaş kaldılar. 24 Şubat 1886 Edison ikinci evliliğini 19 yaşındaki Mina Miller ile gerçekleştirdi. Bu evliliğinden de üç çocuk sahibi oldu: Madeleine Edison, Charles Edison, ve Theodore Edison.
Edison ve 1877 yılındaki haliyle fonografı
Thomas Alva Edison, kariyerine New Jersey'deki Newark'ta otomatik tekrarlayıcı ve geliştirilmiş telgraf cihazları ile mucit olarak başlamıştır. Ancak ona ün kazandıran ilk keşfi 1877 yılında geliştirdiği fonograftı. Bu başarı halk tarafından çok beklenmedik karşılanmış ve genelde büyülü olarak görünmüştür. Edison o zamanlarda yaşadığı şehir olan "Menlo Park'ın Büyücüsü" diye de bilinir. Edison'un fonografı kayıtlarını çok ince, kalay yaprağından yapılmış bir silindire gerçekleştirildiğinden kayıtlar sadece birkaç kez dinlenebilirdi. 1880'lerde balmumuyla kaplanmış karton silindirler kullanılan yeni modeller Alexander Graham Bell, Chichester Bell ve Charles Tainter tarafından üretilmeye başladı. Thomas Edison'un "Mükemmel Fonograf"ı yapmak için çalışmalarına devam etmesinin sebeplerinden biri de budur.
Thomas Edison özgür düşünceli biriydi ve yanlısıydı. İlahiyatçı kesimin çizdiği Tanrı portresine inanmıyordu ancak ulu bir güce olan inancından da şüphe etmiyordu. ruhu çok önemliydin varlığını kesinlikle redediyordu. İnanışıyla ilgili pozisyonunu Hristiyan inanışıyla saldırgan agnostisizm arasında bir yer olarak tanımlıyordu.
Menlo Park [değiştir]
Edison'un Menlo Park Laboratuarı
Thomas Edison's icadının çalışma şeklini sergilemek üzere geliştirdiği Menlo Park'taki ilk ampulu
223898 numarayla Amerikan patentine sahip Elektrik Ampulu
Edison'un en önemli keşfi Menlo Park, New Jersey'deki ilk endüstriyel araştırma laboratuarıydı. Sürekli olarak teknolojik keşifler ve geliştirmeler-iyileştirmeler yapmak gibi özel bir amaç için kurulmuş ilk kurumdu. Edison birçok icadını resmi olarak bu labaratuarda üretmiş, birçok çalışanı onun direktifleri doğrultusunda bu icatların araştırma ve geliştirmesinde görev almıştır.
Elektrik mühendisi William Joseph Hammer, 1879 Aralık'ında Edisonun labaratuar asistanı olarak görevine başlamıştır. Telefon, fonograf, elektrikli tren, demir madeni ayıracı, elektrikli aydınlatma ve diğer birçok icatta büyük katkılarda bulunmuştur. Hammer'ı özel kılansa elektrik ampulünün icadındaki ve bu aletin geliştirme ve testleri sırasındaki çalışmalarıdır. Hummer 1880'de Edison'un lamba çalışmalarının şef mühendisi olmuş, bu mevkiideki ilk yılında Francis Robbins Upton'ın genel müdürlüğünü yaptığı fabrika 50.000 ampul üretmiştir. Edison'a göre Hammer elektrik ampulünün bir öncüsüdür.
24 Aralık 1871 yılında, 2 ay önce tanışmış olduğu 16 yaşındaki Mary Stilwell ile evlendi. Üç çocukları oldu: Marion Estelle Edison (bilinen adıyla Dot), Thomas Alva Edison, Jr. (bilinen adıyla Dash) ve William Leslie Edison. Mary Edison 9 Ağustos 1884'te hayatını kaybetti.
1880'lerde Fort Myers, Florida'dan bir arsa satın aldı ve daha sonra burda kışları kalmak için kendine küçük bir ev inşa ettirdi. Otomobil endüstrisinin büyük adamı Henry Ford yakın bir zaman sonra Edison'un evinin birkaç yüz metre ötesine taşındı. Bu nedenle Edison ve Ford ölene dek arkadaş kaldılar. 24 Şubat 1886 Edison ikinci evliliğini 19 yaşındaki Mina Miller ile gerçekleştirdi. Bu evliliğinden de üç çocuk sahibi oldu: Madeleine Edison, Charles Edison, ve Theodore Edison.
Edison ve 1877 yılındaki haliyle fonografı
Thomas Alva Edison, kariyerine New Jersey'deki Newark'ta otomatik tekrarlayıcı ve geliştirilmiş telgraf cihazları ile mucit olarak başlamıştır. Ancak ona ün kazandıran ilk keşfi 1877 yılında geliştirdiği fonograftı. Bu başarı halk tarafından çok beklenmedik karşılanmış ve genelde büyülü olarak görünmüştür. Edison o zamanlarda yaşadığı şehir olan "Menlo Park'ın Büyücüsü" diye de bilinir. Edison'un fonografı kayıtlarını çok ince, kalay yaprağından yapılmış bir silindire gerçekleştirildiğinden kayıtlar sadece birkaç kez dinlenebilirdi. 1880'lerde balmumuyla kaplanmış karton silindirler kullanılan yeni modeller Alexander Graham Bell, Chichester Bell ve Charles Tainter tarafından üretilmeye başladı. Thomas Edison'un "Mükemmel Fonograf"ı yapmak için çalışmalarına devam etmesinin sebeplerinden biri de budur.
Thomas Edison özgür düşünceli biriydi ve yanlısıydı. İlahiyatçı kesimin çizdiği Tanrı portresine inanmıyordu ancak ulu bir güce olan inancından da şüphe etmiyordu. ruhu çok önemliydin varlığını kesinlikle redediyordu. İnanışıyla ilgili pozisyonunu Hristiyan inanışıyla saldırgan agnostisizm arasında bir yer olarak tanımlıyordu.
Menlo Park [değiştir]
Edison'un Menlo Park Laboratuarı
Thomas Edison's icadının çalışma şeklini sergilemek üzere geliştirdiği Menlo Park'taki ilk ampulu
223898 numarayla Amerikan patentine sahip Elektrik Ampulu
Edison'un en önemli keşfi Menlo Park, New Jersey'deki ilk endüstriyel araştırma laboratuarıydı. Sürekli olarak teknolojik keşifler ve geliştirmeler-iyileştirmeler yapmak gibi özel bir amaç için kurulmuş ilk kurumdu. Edison birçok icadını resmi olarak bu labaratuarda üretmiş, birçok çalışanı onun direktifleri doğrultusunda bu icatların araştırma ve geliştirmesinde görev almıştır.
Elektrik mühendisi William Joseph Hammer, 1879 Aralık'ında Edisonun labaratuar asistanı olarak görevine başlamıştır. Telefon, fonograf, elektrikli tren, demir madeni ayıracı, elektrikli aydınlatma ve diğer birçok icatta büyük katkılarda bulunmuştur. Hammer'ı özel kılansa elektrik ampulünün icadındaki ve bu aletin geliştirme ve testleri sırasındaki çalışmalarıdır. Hummer 1880'de Edison'un lamba çalışmalarının şef mühendisi olmuş, bu mevkiideki ilk yılında Francis Robbins Upton'ın genel müdürlüğünü yaptığı fabrika 50.000 ampul üretmiştir. Edison'a göre Hammer elektrik ampulünün bir öncüsüdür.
Louis Pasteur
Louis Pasteur
Vikipedi, özgür ansiklopedi
(Pasteur sayfasından yönlendirildi)
Git ve: kullan, ara
Louis Pasteur
Fransız mikrobiyolog ve kimyager
Doğumu
27 Aralık 1822Fransa / Dole
Ölümü
28 Eylül 1895Fransa / Saint-Cloud
Louis Pasteur (Lui Pastör) (d. 27 Aralık 1822 Dole, Fransa - ö. 28 Eylül 1895 Saint-Cloud, Fransa) Fransız mikrobiyolog ve kimyager.
FermantasyonSe üzerine çalıştığı sırada, mikropların kendiliğinden üremesinin söz konusu olmadığını göstermiştir. Baz içeceklerin uzun süre saklanmasını sağlamak üzere geliştirdiği yöntem "pastörizasyon" olarak bilinir. Şarbon ve üne kavuştuğu kuduz hastalığı aşısını bulmuştur.
Konu başlıkları[gizle]
1 Hayatı
2 Kişilik
3 Pastörizasyon yöntemi
4 İlk kuduz aşısı
5 Dış bağlantılar
//
Hayatı [değiştir]
1846'da Ecole Normale Superiéur'ün fen bölümünü bitirdi. 1847'de fizik ve kimya dalında doktora derecesini alan Pasteur, bu yıllarda izomerlik, kristal yapı ve optik etkinlik konularındaki çalışmalarıyla adını duyurmayı başardı. 1848'de Strasbourg Fen Fakültesi'nde yardımcı kimya profesörlüğüne yükseltildi. 1854'te Lille Fen Fakültesi'nde kimya profesörlüğüne ve Ecole Normale'de kurulmasını istediği araştırma laboratuarının yöneticiliğine getirildi. Bu laboratuarda, 1871'de şarbon, tavuk kolerası ve kuduz gibi virütik hastalıklar, bağışıklık mekanizması ve aşı hazırlama teknikleri üzerinde çalışmaya başlayan Pasteur, kuduz köpekler üzerindeki incelemelerini daha güvenli bir ortamda yapabilmek için 1885'te eski bir imparatorluk şatosunu amaca uygun olarak düzenleyerek, Pasteur Enstitüsü'nün çekirdeğini oluşturdu.
Pasteur, Strasberg'li Marie Laurent ile evlendi. Marie'nin eşini, araştırmalarını her şeyin üstünde tutması için özendirmesi sayesinde Pasteur, laboratuar çalışmaları üzerinde yoğunlaşabiliyor ve işine gereken zamanı ve önemi verebiliyordu.
Kişilik [değiştir]
Louis Pasteur
Pasteur, kimyager ve daha sonra bakteriyolog olarak görev yaptığı süre boyunca, tıbbın ilerlemesine büyük katkılarda bulundu. Tıp doktoru olmadığı için, 1800'lü yılların doktorları teorilerine karşı çıktılar. Pasteur, buna rağmen çalışmalarını sürdürdü. Pasteur'ün bakterilerin ya da mikropların gerçekten var olduklarına ve bunların hastalıklara yol açabileceğine olan inancı tamdı. Kendi bildiği yöntemle yaptığı işe ve kendine inancını sürdürerek araştırmalarına devam etti.
Pasteur kendine inanan, başkalarının söyledikleriyle değil, kendi doğrularıyla yaşayan ve sezgilerine güvenen bir bilim insanıydı. 1895 yılında hayata gözlerini yumduğu güne kadar son derece alçak gönüllü, gösterişsiz ve sade bir yaşam sürdürdü. Yaşlılık yıllarında insanların ona gösterdikleri büyük saygı karşısında şaşkınlığa düşer ve bunu pek komik bulurdu.
Londra'da uluslarası bir tıp kongresinde kongre salonuna girdikten kısa bir süre sonra Pasteur kürsüye davet edildi. Pasteur'ün yüzünde hayal kırıklığına uğramış gibi bir ifade belirdi. Pasteur, "İngiltere veliaht (kral adayı) Prens'i buraya geliyor olsa gerek" dedi. "Keşke dışarda dursaydık. Gelişini de izleyebilirdik böylece." Bu içten sözler herkesi çok duygulandırmıştı. Kongre başkanı Pasteur'e "Hayır Bay Pasteur" dedi. "Gelen sizsiniz. Herkesin takdir ettiği ayakta alkışladığı insan sizsiniz."
Vikipedi, özgür ansiklopedi
(Pasteur sayfasından yönlendirildi)
Git ve: kullan, ara
Louis Pasteur
Fransız mikrobiyolog ve kimyager
Doğumu
27 Aralık 1822Fransa / Dole
Ölümü
28 Eylül 1895Fransa / Saint-Cloud
Louis Pasteur (Lui Pastör) (d. 27 Aralık 1822 Dole, Fransa - ö. 28 Eylül 1895 Saint-Cloud, Fransa) Fransız mikrobiyolog ve kimyager.
FermantasyonSe üzerine çalıştığı sırada, mikropların kendiliğinden üremesinin söz konusu olmadığını göstermiştir. Baz içeceklerin uzun süre saklanmasını sağlamak üzere geliştirdiği yöntem "pastörizasyon" olarak bilinir. Şarbon ve üne kavuştuğu kuduz hastalığı aşısını bulmuştur.
Konu başlıkları[gizle]
1 Hayatı
2 Kişilik
3 Pastörizasyon yöntemi
4 İlk kuduz aşısı
5 Dış bağlantılar
//
Hayatı [değiştir]
1846'da Ecole Normale Superiéur'ün fen bölümünü bitirdi. 1847'de fizik ve kimya dalında doktora derecesini alan Pasteur, bu yıllarda izomerlik, kristal yapı ve optik etkinlik konularındaki çalışmalarıyla adını duyurmayı başardı. 1848'de Strasbourg Fen Fakültesi'nde yardımcı kimya profesörlüğüne yükseltildi. 1854'te Lille Fen Fakültesi'nde kimya profesörlüğüne ve Ecole Normale'de kurulmasını istediği araştırma laboratuarının yöneticiliğine getirildi. Bu laboratuarda, 1871'de şarbon, tavuk kolerası ve kuduz gibi virütik hastalıklar, bağışıklık mekanizması ve aşı hazırlama teknikleri üzerinde çalışmaya başlayan Pasteur, kuduz köpekler üzerindeki incelemelerini daha güvenli bir ortamda yapabilmek için 1885'te eski bir imparatorluk şatosunu amaca uygun olarak düzenleyerek, Pasteur Enstitüsü'nün çekirdeğini oluşturdu.
Pasteur, Strasberg'li Marie Laurent ile evlendi. Marie'nin eşini, araştırmalarını her şeyin üstünde tutması için özendirmesi sayesinde Pasteur, laboratuar çalışmaları üzerinde yoğunlaşabiliyor ve işine gereken zamanı ve önemi verebiliyordu.
Kişilik [değiştir]
Louis Pasteur
Pasteur, kimyager ve daha sonra bakteriyolog olarak görev yaptığı süre boyunca, tıbbın ilerlemesine büyük katkılarda bulundu. Tıp doktoru olmadığı için, 1800'lü yılların doktorları teorilerine karşı çıktılar. Pasteur, buna rağmen çalışmalarını sürdürdü. Pasteur'ün bakterilerin ya da mikropların gerçekten var olduklarına ve bunların hastalıklara yol açabileceğine olan inancı tamdı. Kendi bildiği yöntemle yaptığı işe ve kendine inancını sürdürerek araştırmalarına devam etti.
Pasteur kendine inanan, başkalarının söyledikleriyle değil, kendi doğrularıyla yaşayan ve sezgilerine güvenen bir bilim insanıydı. 1895 yılında hayata gözlerini yumduğu güne kadar son derece alçak gönüllü, gösterişsiz ve sade bir yaşam sürdürdü. Yaşlılık yıllarında insanların ona gösterdikleri büyük saygı karşısında şaşkınlığa düşer ve bunu pek komik bulurdu.
Londra'da uluslarası bir tıp kongresinde kongre salonuna girdikten kısa bir süre sonra Pasteur kürsüye davet edildi. Pasteur'ün yüzünde hayal kırıklığına uğramış gibi bir ifade belirdi. Pasteur, "İngiltere veliaht (kral adayı) Prens'i buraya geliyor olsa gerek" dedi. "Keşke dışarda dursaydık. Gelişini de izleyebilirdik böylece." Bu içten sözler herkesi çok duygulandırmıştı. Kongre başkanı Pasteur'e "Hayır Bay Pasteur" dedi. "Gelen sizsiniz. Herkesin takdir ettiği ayakta alkışladığı insan sizsiniz."
Pastörizasyon yöntemi [değiştir]
Pasteur'ün, özellikle mayalanma olayında ve bulaşıcı hastalıklarda mikroorganizmaların sorumlu olduğunu kanıtlaması, kendiliğinden türeme teorisini çürütmesi, şarap, bira, süt, meyve suyu gibi mayalanabilir sıvıların uzun süre bozulmadan saklanabilmelerini sağlayan "pastörizasyon" adlı konserve yönteminin gelişmesini sağladı.
Bu yöntemde, sütü 63°C'de otuz dakika süreyle ısıtmak ve sonra hızlı bir biçimde soğuttuktan sonra sütü kapalı ve sterilize edilmiş şişelere koymak gerekiyordu. Buna benzer bir yöntem (UHT) sütü mikroplardan arındırmak için günümüzde de kullanılmaktadır.
İlk kuduz aşısı [değiştir]
Joseph Meister adlı bir çocuk kuduz bir köpek tarafından on altı yerinden ısırıldığında, anne ve babası çocuğu Louis Pasteur'e getirdiler. Bu bilim insanı daha önce insan üzerinde hiç denenmemiş olan kuduz aşısını çocuğa uygulamakta tereddüt etti. Pasteur bunu ancak, kendisine gelen iki doktorun, çocuğun kuduz hastalığından her durumda öleceğini ve başarılı olursa yöntemin kuduz hastalığına bir çare olabileceğini söylemesinden sonra denemeye karar verdi. Aşının başarılı olması bu öldürücü hastalığın önlenmesi ve aşıların geliştirilmesi için büyük bir adım oldu.1885 yılı Temmuz ayında, Louis Pasteur tarafından bu kuduz aşısının keşfedilip uygulanması insanlığın tarihinde ikinci aşı olarak görülmektedir.1887 Yılı Ocak ayında Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye-i Şâhâne’de ilk kuduz aşısı üretildi ve aynı yıl içinde Kuduz Tedavi Müessesesi kuruldu.
Pasteur'ün, özellikle mayalanma olayında ve bulaşıcı hastalıklarda mikroorganizmaların sorumlu olduğunu kanıtlaması, kendiliğinden türeme teorisini çürütmesi, şarap, bira, süt, meyve suyu gibi mayalanabilir sıvıların uzun süre bozulmadan saklanabilmelerini sağlayan "pastörizasyon" adlı konserve yönteminin gelişmesini sağladı.
Bu yöntemde, sütü 63°C'de otuz dakika süreyle ısıtmak ve sonra hızlı bir biçimde soğuttuktan sonra sütü kapalı ve sterilize edilmiş şişelere koymak gerekiyordu. Buna benzer bir yöntem (UHT) sütü mikroplardan arındırmak için günümüzde de kullanılmaktadır.
İlk kuduz aşısı [değiştir]
Joseph Meister adlı bir çocuk kuduz bir köpek tarafından on altı yerinden ısırıldığında, anne ve babası çocuğu Louis Pasteur'e getirdiler. Bu bilim insanı daha önce insan üzerinde hiç denenmemiş olan kuduz aşısını çocuğa uygulamakta tereddüt etti. Pasteur bunu ancak, kendisine gelen iki doktorun, çocuğun kuduz hastalığından her durumda öleceğini ve başarılı olursa yöntemin kuduz hastalığına bir çare olabileceğini söylemesinden sonra denemeye karar verdi. Aşının başarılı olması bu öldürücü hastalığın önlenmesi ve aşıların geliştirilmesi için büyük bir adım oldu.1885 yılı Temmuz ayında, Louis Pasteur tarafından bu kuduz aşısının keşfedilip uygulanması insanlığın tarihinde ikinci aşı olarak görülmektedir.1887 Yılı Ocak ayında Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye-i Şâhâne’de ilk kuduz aşısı üretildi ve aynı yıl içinde Kuduz Tedavi Müessesesi kuruldu.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)