Kocaeli Marmara bölgesinde yüzölçümü 3505 km2 olan bir ildir. Kuzeyde Karadeniz, güneyde Bursa, batı ve kuzeybatıda İstanbul, doğuda Sakarya illeriyle çevrilidir.
Kocaeli'yi coğrafi yapısı bakımından üçe ayırmak mümkündür. Kuzeyde Kocaeli Platosu, bu plato daha çok Karadeniz'e yönelen küçük akarsularla ayrılmıştır, üzerinde az sayıda tepe vardır. Bu tepeler arasında en yükseği kuzeybatıda Çene Dağı'dır. Kocaeli platosunun güneyini teşkil eden çöküntü alanları ikinci kısmı oluşturmaktadır. Batıda İzmit Körfezi, orta kesimde İzmit Ovası, doğuda Sapanca Gölü bulunmaktadır. Bu çöküntü alanlarının güneyinde uzanan doğu-batı doğrultulu Samanlı Dağları üçüncü bölümdür. Samanlı Dağları Sapanca gölü çevresinde dik yamaçlarla yükselir. 1400-1500 m. yüksek platolar, batıda İzmit Körfezi'nin güney kıyılarını takip eder. Samanlı Dağlarından inen akarsuların oluşturduğu deltalar kıyıda düzlükler oluşturur. Televizyon yayınlarının bölgemizden izlenmesini sağlayan Keltepe, çevrenin en yüksek noktasıdır.
KOCAELİ'DE YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ :
Kocaeli topraklarının büyük bölümünü; özellikle kuzeydeki Kocaeli Yarımadasını kaplayan plato ile, bunun üzerindeki küçük tepeler ve güneydeki Samanlı Dağları oluşturmaktadır. İlin kuzeyini oluşturan Kocaeli yarımadası, jeolojik devirlerde birçok kez sular altında kalmış, sonra tekrar kara haline gelmiştir. Çukur alanları denizin basması sonucu İzmit Körfezi oluşmuştur. Araştırmalar Körfez'in daha doğudaki Sapanca Gölü çukurluğu ile ilişkisi olduğu yolundaki görüşleri güçlendirmektedir.
DAĞLAR : Kocaeli ili topraklarının yüzde 18.8'ini kaplar. İlin kuzey kesiminde tek tek kütleler halinde tepeler, güney kesiminde ise Samanlı Dağları yer alır.
Samanlı Dağları : Armutlu Yarımadası'ndan başlayıp, güney batıdan il alanına girer, batı doğu doğrultusunda Sakarya ilindeki Geyve Boğazı'na dek sürer. Uzunluğu 130 km, genişliği 30 km dolaylarında olan Samanlı Dağlarının en yüksek noktası 1606 m olan Keltepe'dir.Keltepe aynı zamanda Kocaeli'nin en yüksek noktasıdır. Samanlı Dağları'nın farklı kesimlerinde değişik yeryüzü şekilleri ve oluşumlar görülür. Bu dağların ortaya çıkmasında yakın dönemdeki tektonik yükselme ve çöküntü hareketlerinin payı büyüktür. Samanlı Dağları'ndan bir çok dere kaynaklanır ve bunların en önemlisi Yalakdere'dir .Dağlardaki tüm derelerin suyu kış sonu ve İlkbaharda artarken, yazın çekilir. Bu dağların bitki örtüsü oldukça zengindir. Dağın 200-250 m yüksekliklere kadar olan kesimi makilerle kaplıdır. Daha yükseklerde ise geniş orman örtüsü bulunur. Samanlı Dağlarının özellikle kuzey etekleri, yazın dinlenme yeri olarak kullanılabilen alanlarla doludur. Kentin kuzey kesimini oluşturan Kocaeli yarımadasındaki tepeciklerin en önemlileri ise, Karakayalı Tepe (647 m.), Çenedağ (645 m.), Mahmuttepe (381 m) ve Karlıdağ (234 m)'dır.
PLATOLAR ve YAYLALAR : İl alanları içinde, yayla özelliğinde düzlükler yoktur. Ancak platolar, Kocaeli topraklarının büyük bir bölümünü kapsar. Daha çok aşınım düzlüğü niteliğinde olan platolar, derelerin oluşturduğu vadilerle yarılmış, tek birer kütle durumundaki tepelerle engebelenmiştir. Kocaeli Yarımadasının temelini, ortalama 150-200 m . yüksekliğinde olan kuzeybatı-güneydoğu yönlü, parçalanmış bir yüzey durumundaki Trakya-Kocaeli Penepleni oluşturur. Kocaelinin kuzey kesimleri, derin vadilerle parçalanmış sırtlar şeklindedir . Batıya doğru gidildikçe, Kızılören yakınlarındaki yüzeylerin daha düz olduğu görülür. Kimi yerde oldukça daralarak kuzeybatıya uzanan bu sırtlar, İzmit körfezine yakın bir yerde su bölümü çizgisini geçmektedir. Bu yüzeyler güneydoğuda da derin vadilerle yarılmış, parçalı bir görünümle uzanır. Karayakuplu Köyü'nün güneyinde bu sırtlar hayli alçalır. Karakayalık Dağı'nın kuzeybatısında sırtların yerini hafif dalgalı düz bir yüzey almaktadır. Bu yüzeyler oldukça geniş bir alan kaplar. Çataldağı'nın doğusundaki eğilimli yüzey denize doğru kademelerle alçalır. Orhanlı'dan sonra Kaynarca'ya doğru ise tamamen düzleşir.
GÖLLER : Kocaeli sınırları içinde bulunan tek önemli göl, Sapanca'dır. Ancak Sapanca Gölü'nün büyük bölümü Sakarya ili sınırları içinde kalır.
İzmit Körfezi'nin 17 km doğusundan başlayan Sapanca Gölünün kuzey-güney yönündeki en geniş yeri 5,5 km'dir. Gölün kıyılarının birbirine en çok yaklaştığı nokta, Kocaeli sınırları içinde yer alır. Yüzölçümü 42 km olan Sapanca Gölü deniz yüzeyinden 30 m yüksekliktedir. Gölün en derin yeri 61 m'dir ve yıl içinde gölün su yüzeyinde yaklaşık 75 cm. değişiklik olur. Güneydeki Samanlı Dağları ve kuzeydeki plato düzlüğü arasında bir oluk biçiminde uzanan göl çukurluğu tektonik kaynaklıdır. Bu çukurluğun, İzmit Körfezinin bir devamı olduğu ve önceki dönemlerde daha doğudaki Adapazarı çöküntü alanına değin sokulduğu sanılmaktadır. Körfez ile devamı niteliğinde olan göl çukurluğunun bir eşlikle birbirinden ayrılmış olduğu görüntüsünü güçlendiren bulgular vardır. Bunların en önemlilerinden biri, gölün dibinde yapılan araştırmalarda küçük tuzlu su hayvanlarının kabuklarının bulunmuş olmasıdır.
AKARSULAR : Kocaeli ilinin toprakları tümüyle Marmara havzası içindedir. Bu havza Meriç, Susurluk ve Sakarya havzaları dışında Marmara bölgesinin hemen tümünü kapsar. Havzanın il sınırları içinde kalan bölümünde önemli sayılacak bir akarsu yoktur. Ancak Kocaeli yarımadası, bir çok çay ve dereyle yarılmış durumdadır. Genellikle kısa ve sel niteliğinde olan bu sular, ildeki yeryüzü şekillerinin oluşumunda önemli rol oynamıştır. Akarsuların bir bölümü Karadeniz'e diğerleri ise İzmit Körfezi ya da Marmara'ya dökülür.
Karadeniz'e dökülen akarsuların su kaynakları ve su toplama alanları hayli güneydedir. Bunların akışları da genellikle düzensizdir. Yağışlı dönemlerde taşkınlıklara yol açarken, yazın iyice kururlar. Karadeniz'e dökülen akarsuların en önemlileri Kocadere, Davan çayı, Sarısu ve Kaynarca Deresidir.
Marmara Denizi'ne dökülen akarsuların bir bölümü İzmit Körfezi'nin kuzeyinden, bir bölümü ise güneyinden gelerek Marmara'ya dökülürler. Körfezin kuzeyinden Marmara'ya dökülen akarsuların en önemlilerinden biri Tavşanlı (Dilovası) Deresidir. Pelitli köyünün güneybatısından doğan bir süre güneye aktıktan sonra dirsek yapıp doğuya, yine güneye dönerek Marmara'ya dökülen bu derenin yaklaşık uzunluğu 12 km'dir. Marmara'ya Körfezin kuzeyinden dökülen diğer önemli akarsular Çayırova, Hatip, Ağadere, Derboğazı, Erenler, Kanlıbağ, Aydınlıkdere, Memelidere ve Bekirdere'dir. Marmara denizi'ne Körfezin güneyinden dökülen sular ise genellikle Samanlı Dağlarından doğar, bu dağın kuzey yamaçlarındaki alçak düzlüklerden inerler. Bunların en önemlilerinden biri olan Serindere'nin Sıcakdere adlı bir kolu vardır. Sıcakdere Bursa'dan, Serindere ise Sakarya'dan il sınırına girer. Bahçecik yakınlarında birleşen iki kol Serindere adıyla akışını sürdürür. Kış ve ilkbaharın yağışlı günlerinde karların eridiği dönemlerde Serindere bir hayli kabarır. Samanlı Dağlarından doğan önemli akarsulardan biride Yalakdere'dir. 5 koldan beslenen Yalakdere'nin havzası hayli geniştir. Kış sonlarında suyu artan derenin Hersek yakınlarındaki Marmara'ya dökülen ağzında bir delta düzlüğü oluşmuştur. Marmara'ya bu kesimden dökülen diğer akarsular arasında Değirmendere, Halıdere ve Kazıklı Deresi sayılabilir.
VADİLER ve OVALAR : İlde çok sayıda küçük dere vadisi vardır. Ovalar genellikle akarsuların yığıntılarıyla oluşmuş küçük alüvyal düzlükler niteliğindedir. Karadeniz'e dökülen akarsuların oluşturduğu vadiler, Kocaeli yarımadasının yeni bir biçim almasına yol açan tektonik hareketlerin öncesinde ortaya çıkmış, buna karşılık Marmara Denizi'ne dökülen akarsu vadileri bu hareketlerin sonrasındadır.
Kocaeli Yarımadası'nın bugünkü biçimi, İzmit Körfezi ve Sapanca Gölü gibi tektonik çöküntüler, Karadeniz gibi çanaklaşmalar ve deniz yüzeyindeki değişmelerle belirlenmiş yarımadanın kıyı kesimlerinde denize taraçalar oluşmuştur. Bu arada akarsuların aşağı çığırlarında da genişleyen alüvyal dolgu tabakalar ve kıyı birikim kuşakları oluşmuştur. Daha öncede belirtildiği gibi yarımadadaki su bölümü çizgisi, İzmit Körfezi'ne çok yakın bir kesimden geçmektedir.
İzmit Ovası, Kocaeli'deki önemli düzlüktür. İzmit ovası, İzmit Körfezi ile Sapanca Gölü arasındaki çöküntü oluğunda yer almaktadır. Ovanın Körfez'e yakın kesimlerinde yer yer bataklıklara rastlanır. Ayrıca İzmit Körfezi'nin kıyılarında akarsuların oluşturduğu bir takım alüvyal düzlükler ve deltalar vardır. Bunlardan biri Tavşancıl deresi'nin İzmit Körfezi'ne döküldüğü kesimdeki delta düzlüğüdür. Bu delta, rüzgar ve denizin etkisiyle doğu yönünde genişlemiştir. Düzlüğün denize yakın kesimi, orta kesimine oranla daha yüksektir. İzmit Körfezi'nin güneyinde de bir takım delta düzlükler vardır. Kocaeli il topraklarının alüvyal birikim alanlarından biri olan İzmit-Yarımca piedmont şeridi ise bu kesimde denize dökülen kısa ya da daha çok sel nitelikli akarsuların yüklerini taşımayarak depolamaları sonucu oluşmuştur. Akarsuların yüklerini taşıyamamalarının nedeni, İzmit Körfezi kıyılarına bugünkü şeklini veren kuzey-güney doğrultusu fay çizgisidir. Akarsular fay çizgisinin oluşturduğu eğim kırıklarından etkilenmiştir. İzmit -Yarımca piedmont kuşağının en geniş olduğu kesim, 5 km'yi bulan Tütünçiftlik yöresidir. Bu kuşak doğuda İzmit'e doğru gidildikçe daralır.
DENİZLER : Kocaeli ili, Kuzeyden Karadeniz, batıdan da Marmara ile çevrilidir. İlin Karadeniz kıyıları, yüksek kıyı tipinin özgün örnekleridir. Bu dik kıyıları oluşturan tabakalar, yatay ya da yataya yakın biçimde sıralanır. Değişime uğramış kesimlerde eğilimler, kabaca 8-10 derecelik açılarla, çeşitli doğrultularda, çoğunlukla kuzeye doğrudur. Kocaeli'nin Marmara kıyıları ise, körfezin kuzey ve güney kıyıları olmak üzere iki bölümde incelenebilir. Kuzey kıyılarının düzeyi, körfezin oluşumundan sonra sürekli değişmiştir. Bu kesimdeki taraçalar söz konusu sürekli değişimin sonucudur. Yelkenkaya Burnu ile Darıca arasında bir girinti oluşturan kesim, görece yüksektir. Yelkenkaya Burnu'nda dalga aşındırması (abrazyon) yoluyla kıyı gerilemiş ve bir düzlük oluşmuştur. Bu düzlük 30-40 cm. kalınlığında bir tabaka halinde çakıllarla kaplıdır. Darıca'nın doğusunda girinti ve çıkıntılar genellikle İzmit Körfezi kırığının tektonik çizgisine ya da dere vadilerinin taban ve yamaçlarına göre biçimlenmiştir. Tavşancıl Hereke arasında kıyı, genellikle triyas ve kretase kalkerlerinden oluşmuştur. Bu kesimde set başları belirgindir ve her set tek kütle oluşturarak kıyıya koşut bir dizi halinde uzanır. Hereke'ye doğru yaşlı kalkerden oluşmuş kayalara rastlanır. Herekeden sonra kıyılar sığlaşmaya ve yığıntı şekilleri belirginleşmeye başlar. Şirinyalı'nın doğusunda, yüksek kıyılar biter ve alçak kıyılarla yığıntı şekilleri ortaya çıkar. Bu kesimde dereler görece genişlemiş, kıyının sığ olması nedeniyle dalgaların bu kesimdeki aşındırma etkisi azalmıştır. Bu nedenle kuzeyden inen dereler, taşıdıkları birikintileri yığarak deltalar oluşturur.
Yarımca'nın doğusunda, yaşlı denizsel taraçalar geniş yer tutar. Bu kesimde deniz dolgusundan oluşmuş bir alçak kıyı şeridi uzanır. Yarımca Petrol Rafinerisi'nin biraz doğusundaki yükseklikleri 20 m'ye ulaşan denizsel taraçalar, özellikle son glaysal dönemde kuzeyden inen derelerle derin biçimde kazılmıştır. Daha sonraki deniz basmasıyla yakın dere ve vadilerin birleşmesi sonucu oluşan bir koy oluşmuştur.
Körfez'in kuzey kıyısında, denizsel kuvaterner depolarının gelişmiş olduğu yerlerdeki akarsular, menderesler çizerek akar. Bu akarsuların bir bölümü, flandrien yaşlı, birikinti alanlarını geçmemekte ve kıyı şeridinin biraz gerisinde sona ermektedir. Derince'ye doğru 7-8 m yükseltili yalıyarak sıklaşır. Bunların yükseklikleri, Derince'deki askeri bölgeye doğru artar. Derince'nin doğusundaki kıyı, alçalarak sürer. Bu kesimde yine birikinti şekilleri görülür. Bunların en genişi, Çınarlıdere'nin ağız kesimindedir. Çınarlı vadisiyle kesintiye uğrayan denizel taraçalar, daha doğudaki kıyılarda yeniden belirginleşir. Şirintepe yöresinde 60 m'ye çıkan denizel taraçalar oldukça belirgindir. Şirintepe - Kuruçeşme arasında denize taraçalar üzerinde açılmış güneydoğu yönlü bir vadi, bu taraçaların sürekliliğini kesintiye uğratmış, kıyıda bir girinti oluşturmuştur. İzmit'e doğru gidildikçe insan eliyle değişime uğramasına karşın alçak kıyılar sürer.
Körfez'in güney kıyıları, paleozoik dönemde yükselen bir kütlenin kuzeyinde uzanmaktadır. Üzerinde tersiyer örtü katmanları ile birlikte çok yakın zamanda yükselmiş olan masifin kenarı, söz konusu kıyı çizgisini oluşturmuştur. İzmit Körfezi'nin güney kıyıları, denizin akarsu vadilerinin ağız kesimlerini doldurması sonucu alçalmıştır. Bu kesimdeki yüksek kıyılar, daha çok Değirmendere ile Karamürsel arasındadır.
İklim
Kocaeli dünya üzerinde bir günde dört mevsimin yaşanabildiği ender coğrafi yörelerden biri üzerinde kurulmuştur. Genel anlamda Karadeniz ile Akdeniz ikliminin kesiştiği bir iklim tipi bölgede egemendir. Yazlar sıcak ve az yağışlı, kışlar yağışlı ve Türkiye'nin pek çok yöresine oranla ılık geçer. İlin kuzey kesimlerinde Karadeniz kıyılarında yaşanan yaz mevsimi, ilin güney bölümlerinde yaşanan yaza oranla daha serindir. Yağış miktarı da bununla doğru orantılı olarak kuzeyden güneye inildikçe azalır.
Ilıman iklimin egemen olduğu Kocaeli'de yağışlar kış ve bahar aylarında en fazla olmakla birlikte her mevsim görülür. Ortalama yıllık sıcaklık 13.7 C 'dır.
geovisit();
17 Aralık 2007 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder